MHP GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ
KAYSERİ MHP İL BAŞKANI SAYIN METE EKE
MHP KAYSERİ İL BAŞKANI SAYIN METE EKE VE MHP KADIN KOLLARI
İL BAŞKANI SAYIN SEVİM KOÇYİĞİT
KADINLARI EVE HAPSEDEN, ŞUAN Kİ HÜKÜMETİN İZLEDİĞİ
SİYASETTİR.
Muhabirimiz Ferhat ERGÜL MHP Kayseri Kadın Kolları İl Başkanı Sevim KOÇYİĞİT
ile gündem ve kadın üzerine söyleşi yaptı. KOÇYİĞİT hem çalışmalarını anlattı, hem de
Kayserili kadınların politikaya bakış açılarını ve bir çok konuda görüşlerini aktardı.
Kadın Kollarının tarihçesinden ve sizin
şuan ki konuma
şuan ki konuma
gelme aşamanız hakkında bilgi verebilir
misiniz?
misiniz?
Kayseri’de Kadın
Kolları başkanlığına 2008 yılında getirildim. Ülkücü görüşü hayatım boyunca
yaşadım. Daha sonra partim tarafından çağrıldım. Bizim prensiplerimizde görev
istenmez verilir. Ben de bu emire uyarak partimizin hizmetine girdim.
Ülkücü nedir?
Dürüsttür. Ahlaklıdır. İslamiyeti yüreğinde bütünüyle yaşar. Bunu Türk
kültürüyle de süsler. Töre örf adet gelenek ve göreneklere uyarak da hayatını
devam ettirir. Toplum içinde de ülkücü örnek insandır. Bende bu özelliklere
elimden geldiğince uymaya çalışıyorum. Parti içindeki çalışmalarda da
çevremdeki arkadaşlarıma mümkün mertebe örnek olmaya çalışıyorum. Onlarında
aynı görüşü taşımaları için elimden gelen gayreti sarfediyorum. Ülkücü görüşü
Kayseri’de tanıtmak için de basının ve medyanın izin verdiği kadarıyla
halkımıza anlatmaya çalışıyorum.
Kadın Kolları olarak yapmış olduğunuz
faaliyetlerden
faaliyetlerden
bahsedebilir misiniz?
Öncelikle mensup
olduğumuz partililerimizin maddi veya manevi ihtiyaçlarını il başkanımızın da
desteğiyle gidermeye çalışıyoruz. Sıkıntılarına destek olup onlara yardımcı
olmaya çalışıyoruz. Bununla beraber aynı zamanda da eğitimci olduğum için ben
daha çok kadınlarımızın eğitilmeleri için ev toplantıları yapıyorum. Parti
içinde seminerlerimiz yapılıyor. Seminerlere sağlık tarih dini bilgi ve milli
hassasiyetlerle ilgili günümüzde ki siyasi olaylarla beraber hanımlarımızı
aydınlatmak için seminerler, toplantılar yapıyoruz.
Kadın Kolları başkanı olarak
gerçekleştirmek istediğiniz
gerçekleştirmek istediğiniz
hedefler için neler söylemek istersiniz?
Bunu sadece parti
anlamında değil, ömrüm boyunca idealini taşıdığım tutkum olarak gördüğüm,
hanımlarımızın aydın fikirli, eğitimli, çocuklarına iyi anne, etrafında ki
kadınlara iyi örnek, eşlerine karşı da iyi bir eş olma yolunda iyi bir eğitim
almalarını sağlamak. Son nefesime kadar da bu tutkumu gerçekleştirmek için
uğraşacağım.
Kayseri’li kadınların politikaya ilgisi
ne
şekilde ? Onlardan yeterli desteği
görüyor musunuz ?
Son yıllarda ekonomik şartlar bunu etkilediği için birebir görüşmelerimizde yaşananları anlattığımızdaşekilde ? Onlardan yeterli desteği
görüyor musunuz ?
kadınların tepkileri siz haklısınız yönünde oluyor. Ancak birde şunu söylüyorlar. ‘‘Biz sizinle beraber göründüğümüz zaman eşimiz işinden olur’’ diyorlar. Üzerlerinde baskı olduğunu söylüyorlar. Özellikle iktidar partisine yakın olan iş yerlerinde çalışanlar, mümkün mertebe evlerimizde görüşelim, hanım oturmalarında bir araya gelelim, fikirlerinizi bizlerle paylaşın, bizi aydınlatın diyorlar ama iş parti çalışmalarına gelince, medya ya, basına görünmekten korkuyorlar. Ama bunu cesaretlendirip etrafımızdaki kadın grubunu mümkün mertebe arttırıyoruz. Gittikçe çoğalıyoruz. Partimiz git gide daha güçlü oluyor.
Partilerin erkek üyeleri cephesinde
rekabetlerine tanık
oluyoruz. Bu rekabetin kadın kolları tarafında da
olduğunu
söyleyebilir miyiz?
Bugüne kadar böyle bir
çekişme yaşamadık. Ama herşeyden önce biz insanız. Eğer biz birbirimize kadın
olarak destek olursak erkeklerin çekişmelerini en aza indirirsek toplumda huzur
daha da artar. Kadınlarımız daha da güçlenmiş olur. Ve daha çok aydınlanırlar.
Güçlü kadın, aydın kadın, eğitimli kadın demek, bir sonraki nesil içinde
yetişecek olan evlatlarımızın daha bilgili, daha görgülü, daha geçimli insanlar
olacağı anlamına gelmektedir.
Diğer partilerin kadın kollarıyla
yaptığınız ortak çalışmalar
oluyor mu?
Belirli günlerde ve
haftalarda mesajlaşmalarımız ve haberleşmelerimiz oluyor. Ama bunun ötesinde
dediğiniz gibi erkeklerin çatışmaları elbette partili olduğunuz için sizi de
etkiliyor. Ama biz kollarımızı her kadına açtık. Onların hepsini bekliyoruz.
Bizi tanımalarını istiyoruz. Kimin çözülmesini istediği ne sorunu varsa,
gücümüzün yettiğince aklımızın erdiğince onlara kadın olarak destek vermeye
hazırız. Biz Kayseri’nin ve Türkiye’nin tüm kadınlarına kucak açmaya açığız.
Politikacı kişiliğinizin dışında, aynı
zamanda bir annesiniz.
Bu yıl içerisinde, eğitim alanında yapılan
yenilikler oldu.
4+4+4 ve ilkokullarda kıyafet serbestliği gibi. Siz bu
yenilikler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu sorunları birkaç
maddeyle açıklamaya çalışalım. 4+4+4
sistemi ile ilgili oluşacak sorunları
sıralayacak olursak;
öncelikle okullarda temizlik görevlileri yok. Sınıfların
temizliğini veliler yapıyor. Bu şimdiye kadar görülmemiş bir
skandal. İkincisi
ikili eğitim yapılan okullarda sabah saat 6
buçukta görev başlanıyor. Akşam 5
gibi dersler bitiriliyor.
Kayseri şartlarında gündüzlerin çok kısa gecelerin
çok uzun
olması nedeniyle akşam çıkışları neredeyse yatsı ezanına
denk geliyor.
12-13 yaşındaki bir çocuğun o saatlerde evine gidip dersine
hazırlanması çok
zor bir durum oluyor. Zaten okulda 6 saat
ders görüyor. Yoruluyor. Evine gidip
yemeğini yiyip, sabaha
kadar yorgunluğunu atmaya çalışıyor. Sonrasında da milli
eğitim bakanlığınında öğretmenleri aşşağılayıcı sözleri oluyor.
Bu sözleri şuan
paylaşmak istemiyorum. Öğretmenler zaten
yeterince rencide oluyorlar. Maaş ve
ücretleri gerçekten
yaşam standartlarını bir öğretmen olarak çünkü bir öğretmen
demek, toplumun aynası olmak demektir. Öğretmenin maaşı
iyi olacak ki kendi
giyimini, kendi yemesini, eğitim
masraflarına, para ayırabilecek ki,
öğrencilerine önderlik
yapabilsin. Ama maalesef ki siz öğretmenlerin maaşında
düşüklüğe giderseniz, onlara az maaş verirseniz, öğretmen
ikinci bir iş yapmak zorunda
kalır.
Öğrencilerine karşı verimli olamaz. Orayı sadece para
kazanma
mekanizması olarak görür. Sizde onun yetiştirdiği
öğrencilerden verim
alamazsınız. Bunun en güzel örneğini de
yıllardır memleketimizde, üniversite
sınavları yapılıyor. Ancak
hiç bu kadar sıfır çeken olmamıştı. Bu sene tam 50
bin
öğrenci sıfır çekti. Bu sayı ülkemizdeki eğitimin geldiği
noktayı, eğitim
kalitesini gün yüzüne çıkarıyor. Müfredatın içi
boşaltıldı. Dersaneler
kapatılacak. Tamam kapatılsın ama
insanlar özel okullara yönlendirilecek.
Devlet okulları boşaltılıp, özel okullar çoğaltılacak. Şimdi özel
okula
göndermek için aileler ekstradan gelir kaynağı aramaya
başlayacak. Buda hem
ebeveynleri yıpratacak hem de
aşağılık kompleksine girmelerine zemin
hazırlayacak.
Bunun üstüne birde
kıyafet serbestliği geldiği zaman özel
okullarda, ya da gelir seviyesi yüksek
kesimlerde bu
yönetmelik güzel birşey. Evet çocuğun özgüveni gelişir.
Ancak
memleketimizin gelir seviyesi ne baktığımız zaman
asgari ücretle çalışan bir
veli kirada da oturuyorsa, iki tane
çocuğunu okutuyorsa ve siz bu çocukları
serbest kıyafetle
okula gönderdiğiniz zaman o anne çıldırır. Çocuklarımızda
reklamlar çok izleniyor.
Çevremizde gittikçe artan yabancı markalar var.
Türkiye’de
tekstil öldürüldü. Kadınlarımızın örgü örmesi, dikiş dikmesi
kendi
çocuklarına faydalı birşeyler yapmaları tamamen
öldürüldü. Reklamların ve
izlenen ekonominin sayesinde
tüketici bir toplum olduk. Bundan dolayı
mağazalar, markalar
müşteri bekleyecek.
Ağlayacaklar. Hangi çocuğu hangi renkle
kandırırız diyecekler
ama anneler, babalar da kan ağlayacak. Asgari ücret 731
TL
Ocak ayında 20 küsür lira zam yapılacak. 750 küsür lirayla
çocuklarını
okula gönderen aile nasıl geçinecek, nasıl
psikolojileri düzgün kalacak, bunu
milli eğitim bakanlığına
soruyorum. Ama gelir seviyesi olarak çoğunluk bu
şekilde.
Milli gelir olarak halkımız eşit şekilde faydalanamıyor.
Maalesef bir
tabaka kaymağını yiyor, öbür taraf ayranını bile
içemiyor.
Geçtiğimiz hafta kutlanan Atatürk’ün
kadınlara vermiş
olduğu seçme ve seçilme hakkı üzerine değinilen
konulardan en
önemlisi kadınların kamusal alanda
istihdam oranının azlığıydı. Siz bu konuda
neler söylemek
istersiniz?
Toplumumuzda sen
kadınsın. Beyine, görüşe değil de fiziksel duruma bakılıyor. Bana göre öyle
değil. Kadınlar erkeklerden akıl anlamında hiç de geri değiller. Fakat erkek
egemen bir toplum olarak başbakanımızın da 3 tane çocuk yapın deyip hanımları
eve hapsetmesi kadınlarımızı daha da köreltmiştir. Kadınları eve hapseden, şuan
ki hükümetin izlediği siyasettir. İki, üç veya dört çocuk olur. Ama bunun
yanında anne kayınvalidesiyle iyi geçinir annesiyle iyi geçinir çocuklarının
bakımlarını ebeveynlerine emanet eder gider işini de yapar aşını da yapar
çocuklarına annelikte yapar. Ben hem öğretmenlik yaptım hem de 3 çocuk
büyüttüm. Ama Allah rahmet eylesin iki annemin sayesinde çocuklarımın
psikolojileri, bedenen görünümleri, düzgün olduğu için hem görevimi yerine
getirdim hem de öğretmenliğimi, anneliğimi layığıyla yerine getirdim. Toplum
içerisinde birbirimize destek olmayı unutmazsak aile ilişkilerinde birbirimize
destek olursak hiçbir zaman kadın eve hapis olmaz.
Son olarak Kayseri’li kadınlara neler
söylemek istersiniz?
Onlara hangi konularda önerilerde bulunabilirsiniz?
Kayseri li kadınlar
kendi haklarını, kendileri arasınlar. İstedikleri zaman biz onların
emirlerindeyiz. Kendimizi de anlatırız. Doğrularımızı da anlatırız. Gerekli
ortamlarda tartışır, onları fikirlerine de değer veririz. Kendilerini
yetiştirsinler. Toplum içinde ben tahsil ile kültürü birbirinden ayırt eden
birisiyim. Kültür anlamında kendilerini geliştirsinler. Bende varım desinler. O
zaman onlar için açılmayacak kapı yoktur.
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
10 ARALIK 2012 TARİHİNDE KAYSERİ DENİZ POSTASI
GAZETESİNDE YAYINLANDI.
RÖPORTAJ FERHAT ERGÜL
HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK
GAZETESİNDE YAYINLANDI.
RÖPORTAJ FERHAT ERGÜL
HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder