10 Aralık 2013 Salı

KAYSERİNİN PARLAYAN YILDIZ İLÇE                           ADAYI YEŞİLHİSAR




KALKINMIŞLIĞIN REÇETESİNİ YİNE
BİZ YEŞİLHİSAR HALKI YAZMALIYIZ



Neden Kalkınmayışını’ sorgulayan İlçe

Yeşilhisar’da, bu kez de konuğumuz



Yeşilhisar’a Süt ürünleri imalathaneleri 


kurarak ilçede büyük baş hayvancılığın


gelişmesine öncü olan ve , şimdi de

Tarımsal


Kalkınma Kooperatifi kanalıyla 300 başlık

süt 


sığırcılığı projesi uygulayan Yeşilhisar

Hizmet 


Vakfı Başkanı Mustafa Zeki Kocabeyoğlu


oldu. 














BİZE KENDİNİZİ TANITIRMISINIZ?



  
 1942 yılında Camii Kebir Mahallesinde caminin arkasındaki
 kerpiç yapılı, toprak damlı evde doğdum . İlkokulu şimdi Ziya
 Gökalp olan Merkez ilk okulunda okudum. Yeşilhisar 
 Ortaokulunu 1957 yılında birinci olarak bitirdim. Lise birinci 
 sınıfı Develi Lisesinde okudum .Not ortalamam  çok yüksek
 olduğundan  Bursa Işıklar Askeri Lisesine sınavsız
 girdim.

 1960 yılında askeri liseyi 1962 yılında Kara Harp
 okulunu,1963 yılında Piyade okulunu bitirerek teğmen 
 rütbesi ile göreve başladım. Takım komutanı, bölük
 komutanı, tabur komutanı, alay komutan yardımcısı olarak
 kıta görevleri ve ordu evi müdürlüğü, askeri dinlenme kamp 
 komutanlığı, disiplin subaylığı, askeri mahkeme başkanlığı 
 gibi görevlerle birlikte, çeşitli karargah hizmetleri yaptım. 


 Alay,Tümen , Kolordu atış ve güreş takımlarını sporcu 
 antrenör olarak çalıştırdım. Tabanca atışlarında Kara
 Kuvvetlerinde derecelerim vardır. Madalyalarımın sayısını 
 bilmiyorum. Nakdi para mükafatlarımla birlikte üstün hizmet
 rozeti ,atış rozeti  ve çeşitli başarı belgelerim vardır.

 1988 yılının başında Albay rütbesinden kendi isteğimle
 emekli olarak memleketim olan ve çok sevdiğim ilçem 
 Yeşilhisar’a yerleştim. Çeşitli toplum kuruluşlarının yönetim
 kurulu üyeliği ve başkanlıklarını yürüttüm.


 Süt ürünleri imalat haneleri kurarak ilçemizde büyük baş
 hayvancılığın gelişmesine öncü oldum.  Şimdi Tarımsal
 Kalkınma Kooperatifi kanalıyla 300 başlık süt sığırcılığı
 projesi uygulamaktayız . Projemiz  bakanlıkta onay
 beklemektedir. Halen YEŞİLHİSAR HİZMET VAKFI 
 Başkanlığını yürütmekteyim .Üniversite mezunu 4 çocuk
 babasıyım. 9 Torunum var 








SİVİL TOPLUM KURULUŞU NE DEMEKTİR BİZE 

TANIMLARMISINIZ ?

  Sivil toplumun oluşturduğu kurum ve kuruluşlardır. Siyasi
  partiler, vakıflar,dernekler,meslek odaları, sanayi ve ticaret 
  odaları,sendikalar,spor kulüpleri, platform ve yurttaş 
  girişimleri  gibi kuruluşları kapsar. 

 En belirgin özellikleri olarak Hükümetler den , merkezi ve
 yerel yönetimlerden bağımsız olmaları,gönüllülük prensibi 
 içerisinde kamu yararını gözeterek çalışmaları, maddi çıkar
 beklememeleri ve  kar amacı gütmemeleri, merkezi ve yerel 
 yönetimlerle vatandaş arasında köprü 
 görevi görmeleri,yalnız 
 kendi alanlarında değil tüm toplumu ilgilendiren sorun 
 ve konularla ilgili olarak da faaliyet göstermeleri sayılabilir






BİZ TÜRK HALKI OLARAK SİVİL TOPLUM 

KURULUŞLARININ GÜCÜNÜN FARKINDAMIYIZ?


 Biz Türk halkı olarak tabiî ki sivil toplum kuruluşlarının
 gücünün farkındayız. Gelişmiş bölgeler  bu güçten çok güzel
 istifade ediyor ve bu gün ülkeyi yöneten sivil toplum
 kuruluşlarıdır. Ancak: soruyu kendi yöremize indirger ve 
 siyasi partiler gibi sivil toplumlarını ayrı tutarsak  biz ilçe 
 halkı olarak bu bilince erişemedik. Bu bilince 
 erişemememizde hem yönetenlerin hem de yönetenlere
 sahip çıkmayan mahalli idarecilerin kusurları vardır.
 Bu konu başlıbaşına tartışılması gereken bir konudur.










  İLİMİZ BU KONUDA ÖRNEK TEŞKİL EDİYORMU ?

Evet , bu konuda ilimiz Kayseri başka illere de örnek olacak 
durumdadır. Vakıfları ile dernekleri ve hayır sever 
vatandaşların oluşturduğu kuruluşlarla çok güzel hizmetler 
vermektedirler. Biz onlardan örnek almalıyız. Dayanışma. Bir 
birini destekleme. Zor durumda.kalanı  hep beraber kurtarma 
operasyonlarını bu kuruluşlarla yapıyorlar.  





 YEŞİLHİSAR HİZMET VAKFI OLARAK YEŞİLHİSARIN

 SOSYAL VE KÜLTÜREL YAŞAMINA KATKI

 SAĞLADIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?



 İlk önce YEŞİLHİSAR HİZMET VAKFI’NI  tanıtalım. 
 Vakfımız 1999 yılında dönemin belediye başkanı sayın
 Mustafa Ulu’nun başkanı olduğu ve benimde kurucular
 kurulu ve kurucu yönetim kurulu üyesi olduğum bir kurul
 tarafından hizmete sunuldu.

  O zamanki amaç öncelikle
  ilçemize Çayırözü Köyünden gelecek olan içme suyuna 
  halkımızın da katkısını sağlamaktı . Halkımız bir heyecanla
  partilisi partisizi çok güzel maddi ve manevi katkıda bulundu.
  Su getirme işi bitince sayın Belediye Başkanı Ulu vakfı bir 
  arkadaşımıza devretti.  Tabii olarak icranın başındaki 
  insanlar bilhassa seçilmişler işin başında olmayınca başarılı
  olmak pek kolay olmuyor.









  2004 yılı Haziran ayında belediye
  başkanı sayın Abdulkadir Akdeniz’in başkan , benimde 
  başkan yardımcısı olduğum  yeni bir yönetim devraldı.O
  dönemde Yeşilhisar lisesi  bahçesinde bulunan  arsaya
  spor kompleksiyle iş merkezleri ile bütünleşen  bir öğrenci 
  yurdu yaptırma gayretlerimiz bürokrasiye takıldı . Akıl almaz 
  gerekçelerle  bize mani oldular.  Daha sonra işlerinin

  çokluğu
 nedeniyle belediye başkanımız vakfı bana devretti. Yani
 yönetim kurulu başkanı ben oldum. Tabiî ki bende bir şey
 yapamadım.  Ve şimdiki belediye başkanımız sayın İhsan
 Ünal’a teklif götürdüm. İcranın başındaki insanlar iş başında
 olmazsa işlerin yürümediğni anlatarak başkan olmasını 
 istedik oda seve, seve kabul etti.

 Başkanlığı döneminde
 vakfın bünyesinde Yüksek Okul Kurucular Kurulu

 oluşturduk. 
 Ve benimde  başkan yardımcısı ve koordinatör olarak görev
 aldığım bu kurul  halkımızın,hepimizin hayali olan Meslek 
 yüksek okulunu gerçekleşmek üzeredir.  Halen  üzerine okul 
 binasını yapılmakta olduğu arsa sayın Abdulkadir Akdeniz’in 
 başkanlığı döneminde belediye meclisi tarafından tahsis
 edildi  Şimdi ise  belediye başkanımız  işlerinin de çokluğu
 nedeniyle vakfın başkanlığını ben yürütmekteyim. Şimdi 
 gelelim sorumuza





   Hizmette sınır yoktur prensibi ile düşünürsek ,bu konuyu

 biraz açmak lazım. Malumunuz olduğu üzere vakıflar

 bağışlarla yürüyen kurumlardır.  Bağış konusu ilçemizde 

 yeteri kadar ilgi görmüyor .İcranın  başındaki insanlar işi

 üstlenmedikçe  maalesef büro kiramızı bile ödemekte 

 zorlandık.    Üyelerimiz bile yıllık aidatlarını ödemekten

 imtina

 ediyorlar . Bununla beraber biz sosyal ve kültürel yönden bir

 şeyler yapmaya çalışıyoruz.  Mesela Yeşilhisar Hizmet Vakfı

 olarak. Malatya’dan  uzman ziraat mühendisleri getirmek 

 suretiyle  kayısı yetiştiriciliği konusunda halkımızı 

 bilgilendirmeye çalıştık.Yüzlerce kişinin kayısı bahçesi

 olmasına rağmen  O kadar uğraştık yeteri kadar katılım

 sağlayamadık. Belediye başkanlığı ile beraber kayısı ve

 kültür festivali yapmak suretiyle kültür varlıklarımızın

 tanıtımını ve ürünlerimizin varlığını Türkiye kamuoyuna

 sunmaya çalıştık.










 Ayrıca Doç. Doktor Ahmet Maden başkanlığında Sivas
 Cumhuriyet üniversitesinden bir sanat tarihi  ve bir arkeolog

 doç. Yrd.  İle ilçemiz merkezindeki kültürel varlıklarımızı ve 

 köylerimizdeki yer altı ve yer üstü değerlerimizi inceleyerek 

 gene kayısı ve kültür senlikleri kapsamında  çok doyurucu

 sunum hazırlayıp sunduk . Bizzat hocalarımızla beraber 

 gezerek  onlara her konuda yardımcı olmaya çalıştım.

 İnşallah önümüzdeki Mart ayında bahçecilikle ilgili bilhassa 

 kayısı bahçeciliği ile ilgili uygulamalı program hazırlıyoruz.



 Bildiğiniz gibi bu işler hep finansman gerektiriyor şahsi

 gayretiniz bir yere kadar götürüyor. Daha öncede arz etmeye

 çalıştığım gibi, küçük yörelerde mülki amirin ve belediye

 başkanlığının desteği olmadan bunları yürütmek kolay

 olmuyor hatta hiç olmuyor.2009 yılında hocalarımızı

 gezdirirken Yeşilova köyünde şahsi otomobilim büyük çapta 


 hasar gördü kasko ödemedi.  Yetkili makamlar ‘Geçmiş olsun

’ demekle yetindiler.

 Bizim ve hemşerilerimizin en büyük hayali

 Yeşilhisarımıza bir yüksek öğrenim kurumu

 kazandırmaktı.Yeşilhisar Hizmet Vakfı bünyesinde

 kurduğumuz yedi kişiden oluşan YÜKSEK OKUL

 KURUCULAR KURULU çok şükür işin sonuna yaklaştı.



                        YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ



                         YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ



 Belediye başkanı Sayın İhsan Ünal bu kurucular kurulunun

 başkanlığını yürütmektedir. Bende kurucular kurulu

 koordinatörü olarak diğer hemşerilerimizle birlikte Erciyes 

 üniversitesi ile koordinasyonu sağlamaya çalıştım. Sayın

 Cumhurbaşkanımızın bu konuda büyük manevi katkıları

 olmuştur. 



 İktisat fakültesi dekanı Prof. Ekrem Erdem sayın

 rektörümüzle devamlı irtibat kurarak yüksek okulumuzun

 kurulmasında lokomotif görevi yapmıştır. Hayır sever  Necati

 Kurmel  ağabey  okulumuzun  binasını yapmayı üslenmiş ve 

 seneye öğretime açılacak duruma getirmiştir. Kendisine

 şükran borçluyuz. Hemşehrimiz Prof. Dr. İrfan Gündüz

 hocamızın büyük gayretlerini unutamayız. Ben yok biz varız .

 Zaten vakıf ta bu demektir. Tek başına birey hiç bir şeydir.

  Biz der çoğalırsak varamayacağımız hedef yoktur. BEN

 DİYEN HEP KAYBETMEYE MAHKÜMDUR.
 İşte bunlar vakfımızın ilçemize sağlamaya çalıştığı bazı

 sosyal ve kültürel katkılardır.


            YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ


            YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ




 SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI OLARAK SİZCE İLÇEMİZ

 NEDEN KALKINMASINI SAĞLIYAMIYOR?





 Sağlayamıyor değil yeteri kadar sağlayamıyor.1950’li
 yıllardan sonraya bakarsak ve şimdiki zamanla 
 karşılaştırırsak ilçemizin nereden nereye geldiğini daha iyi 
 anlarız. Bunun için resimleri iyi incelemek lazım.
 Tarıma dayalı ekonomisi olan hep dışarıya göç veren ve 
 nüfusu 14000 den 9000 ne inen( daha da aşağıda) bir
 ilçeden nasıl bir kalkınma bekliyorsunuz. Kalkınmasını
 sağlamak için önce göçü tersine çevirmemiz gerekmektedir.
 Bunun içinde neler yapmamız lazım geldiğini hep beraber
 tartışmamız gerekir diye düşünüyorum.


 Kalkınalım da dönsünler demek işi ötelemek demektir.
 Kalkınmışlığın reçetesini yine biz,Yeşilhisar halkı yazmalıyız 
 veya yazdırmalıyız. Yoksa hep devletten hep başka kurum
 ve
 kuruluşlardan beklemek bizi hiçbir yere götürmez. Dediğim
 gibi önce biz sahip çıkacağız. Sonra başkasından
 beklemeyeceğiz.  İşte  bu meslek  yüksek okulları  ve yeni
 yapılacak sulama sistemleri ekonomimize  katkı sağlayacak,
 insanlarımız ilçemize dönecektir   ve kalkınma devam
 edecektir.  Kaymakamlığı ile belediye başkanlığı ile ve sivil
 toplum kuruluşları ile bütün çabamız  ilçemizin kalkınmışlık 
 seviyesini yükseltmektir. Gene üstüne basarak söylüyorum
 bu tek kişinin işi değildir . 


 Ben diyen yanılır. Biz demeliyiz.
 Biz demeliyiz biz demeliyiz.  Öncelikle halkımız sorunlara 
 sahip çıkacak.  Lafla milliyetçilik olmaz. Yöreye,belde’ye
 hizmet etmekle. Sorunlarına çözüm aramakla olur. Bunu ne
 için söylüyorum. Evele emekli olan işçi memur iş adamı
 dışarıdaki görevi bitince ilçemize  dönmeli ,görgüsü bilgisi 
 ve tecrübesiyle ortaya bir şeyler koymalı.  Bırakın dönmeyi 
 burada iş yapan veya görev yapan insanlar bile İncesu da 
 Kayseri de oturuyor. Bunu mutlaka önlememiz lazım. Kimse
 alınmasın, gücenmesin.Yeşilhisar da oturan insanımızı
 cenaze taşıyıcı olarak kullanmasınlar.

 Gelsinler,  Parklarda 
 namaz vaktini bekleyerek kahvelerde taş oynayarak  zaman
 öldüreceklerine, aynı şeyleri  burada ilçemizde
 yapsınlar.Onlara mani olan mı var? Hem sorunlardan uzak 
 kalacaksın hem de  Adem Aleyhisselam’dan beri 
 değişmedi diyeceksin . Ayıp olmuyor mu? İşin özü bu. Kendi
 insanımız 
 sorunlara sahip çıkmalı, taşın altına elimizi sokmalıyız.







  
SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLARAK MÜLKİ AMİRLE 

NASIL BİR İLETİŞİMİNİZ OLMASI GEREKİYOR?

 Mülki amir yani ilçe kaymakamı ilçede atanmış yöneticidir 
 Adı üstünde,en büyük yöneticidir. Tabiî ki ilçeyi yöneten bir
 makamla sıkı iletişimde olmak gerekmektedir. Konuların
 çözümünü hep beraber aramak lazım. Yukarıda birkaç defa
 vurguladığım gibi mülki amirin katkısı olmadan başarı
 yüzdesi çok düşüktür.

 Bu soruyu  belediye başkanlığı diğer 
 mahalli idareler olarak genişletirsek  yalnız mülki amirle değil 
 belediye başkanı ile de sıkı iş birliği içinde olmak
 gerekmektedir. Diğer sivil toplum kuruluşları  ile ve hassaten
 siyasi parti ilçe başkanları ile   bir bütün olarak sorunların
 üzerine gitmeliyiz.  Sıkı ilişki içinde olursak  başarıyı
 yakalamak çok kolay olur . Tabii gene ben demeden, biz
 diyerek bir yerlere varabiliriz.


   

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ BAŞINDA BULUNAN 

İNSANLARDA NE GİBİ ÖZELLİKLER OLMASI LAZIM?



  İlk önce sorumluluk duyacak, sonra cesur, çalışkan bilgili 
  ilgili. Güvenilir, fedakar, vefakar basiretli olacak. Halkın 
  içinde olacak halka açık olacak. İnsanımızla haşır, neşir 
  olacak. Ağlayanla hüzünlenip gülenle neşelenecek. Başka
  şey istemez. Kendini halktan soyutlayan yöneticinin
  yapacağı bir şeyi yok . Bütün görevlerini bile yapmakta 
  zorlanır diye  düşünüyorum.





17 ARALIK 2012 TARİHİNDE KAYSERİ


 DENİZ POSTASI


GAZETESİNDE YAYINLANDI.






RÖPORTAJ VE HAZIRLAYAN 



LEMAN ÖZDİLEK




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder