KALKINMIŞLIĞIN REÇETESİNİ YİNE
BİZ YEŞİLHİSAR HALKI YAZMALIYIZ
Neden Kalkınmayışını’ sorgulayan İlçe
Yeşilhisar’da, bu kez de konuğumuz
Yeşilhisar’a Süt ürünleri imalathaneleri
kurarak
ilçede büyük baş hayvancılığın
gelişmesine öncü olan ve , şimdi de
Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi kanalıyla 300 başlık
süt
sığırcılığı projesi uygulayan
Yeşilhisar
Hizmet
Vakfı Başkanı Mustafa Zeki Kocabeyoğlu
oldu.
BİZE KENDİNİZİ TANITIRMISINIZ?
1942 yılında Camii Kebir Mahallesinde
caminin arkasındaki
kerpiç yapılı, toprak damlı evde doğdum . İlkokulu şimdi
Ziya
Gökalp olan Merkez ilk okulunda okudum. Yeşilhisar
Ortaokulunu 1957
yılında birinci olarak bitirdim. Lise birinci
sınıfı Develi Lisesinde okudum
.Not ortalamam çok yüksek
olduğundan Bursa Işıklar Askeri Lisesine
sınavsız
girdim.
1960 yılında askeri liseyi 1962 yılında Kara Harp
okulunu,1963
yılında Piyade okulunu bitirerek teğmen
rütbesi ile göreve başladım. Takım
komutanı, bölük
komutanı, tabur komutanı, alay komutan yardımcısı olarak
kıta
görevleri ve ordu evi müdürlüğü, askeri dinlenme kamp
komutanlığı, disiplin
subaylığı, askeri mahkeme başkanlığı
gibi görevlerle birlikte, çeşitli karargah
hizmetleri yaptım.
Alay,Tümen , Kolordu atış ve güreş takımlarını sporcu
antrenör olarak çalıştırdım. Tabanca atışlarında Kara
Kuvvetlerinde derecelerim
vardır. Madalyalarımın sayısını
bilmiyorum. Nakdi para mükafatlarımla birlikte
üstün hizmet
rozeti ,atış rozeti ve çeşitli başarı belgelerim vardır.
1988 yılının başında
Albay rütbesinden kendi isteğimle
emekli olarak memleketim olan ve çok sevdiğim
ilçem
Yeşilhisar’a yerleştim. Çeşitli toplum kuruluşlarının yönetim
kurulu
üyeliği ve başkanlıklarını yürüttüm.
Süt ürünleri imalat
haneleri kurarak ilçemizde büyük baş
hayvancılığın gelişmesine öncü oldum.
Şimdi Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi kanalıyla 300 başlık süt sığırcılığı
projesi uygulamaktayız . Projemiz bakanlıkta onay
beklemektedir. Halen
YEŞİLHİSAR HİZMET VAKFI
Başkanlığını yürütmekteyim .Üniversite mezunu 4 çocuk
babasıyım. 9 Torunum var
SİVİL TOPLUM KURULUŞU NE DEMEKTİR BİZE
TANIMLARMISINIZ
?
Sivil toplumun
oluşturduğu kurum ve kuruluşlardır. Siyasi
partiler, vakıflar,dernekler,meslek
odaları, sanayi ve ticaret
odaları,sendikalar,spor kulüpleri, platform ve
yurttaş
girişimleri gibi kuruluşları kapsar.
En belirgin
özellikleri olarak Hükümetler den , merkezi ve
yerel yönetimlerden bağımsız
olmaları,gönüllülük prensibi
içerisinde kamu yararını gözeterek çalışmaları,
maddi çıkar
beklememeleri ve kar amacı gütmemeleri, merkezi ve yerel
yönetimlerle vatandaş arasında köprü
görevi görmeleri,yalnız
kendi alanlarında değil
tüm toplumu ilgilendiren sorun
ve konularla ilgili olarak da faaliyet
göstermeleri sayılabilir
BİZ TÜRK HALKI OLARAK SİVİL TOPLUM
KURULUŞLARININ
GÜCÜNÜN FARKINDAMIYIZ?
Biz Türk halkı olarak tabiî
ki sivil toplum kuruluşlarının
gücünün farkındayız. Gelişmiş bölgeler bu
güçten çok güzel
istifade ediyor ve bu gün ülkeyi yöneten sivil toplum
kuruluşlarıdır. Ancak: soruyu kendi yöremize indirger ve
siyasi partiler
gibi sivil toplumlarını ayrı tutarsak biz ilçe
halkı olarak bu bilince
erişemedik. Bu bilince
erişemememizde hem yönetenlerin hem de yönetenlere
sahip çıkmayan mahalli idarecilerin kusurları vardır.
Bu konu başlıbaşına tartışılması gereken bir konudur.
İLİMİZ BU KONUDA ÖRNEK TEŞKİL
EDİYORMU ?
Evet , bu konuda ilimiz Kayseri
başka illere de örnek olacak
durumdadır. Vakıfları ile dernekleri ve hayır
sever
vatandaşların oluşturduğu kuruluşlarla çok güzel hizmetler
vermektedirler. Biz onlardan örnek almalıyız. Dayanışma. Bir
birini destekleme.
Zor durumda.kalanı hep beraber kurtarma
operasyonlarını bu kuruluşlarla
yapıyorlar.
YEŞİLHİSAR HİZMET VAKFI OLARAK YEŞİLHİSARIN
SOSYAL VE
KÜLTÜREL YAŞAMINA KATKI
SAĞLADIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?
İlk önce YEŞİLHİSAR HİZMET
VAKFI’NI tanıtalım.
Vakfımız 1999 yılında dönemin belediye başkanı sayın
Mustafa Ulu’nun başkanı olduğu ve benimde kurucular
kurulu ve kurucu yönetim
kurulu üyesi olduğum bir kurul
tarafından hizmete sunuldu.
O zamanki amaç
öncelikle
ilçemize Çayırözü Köyünden gelecek olan içme suyuna
halkımızın
da katkısını sağlamaktı . Halkımız bir heyecanla
partilisi partisizi çok güzel
maddi ve manevi katkıda bulundu.
Su getirme işi bitince sayın Belediye Başkanı
Ulu vakfı bir
arkadaşımıza devretti. Tabii olarak icranın başındaki
insanlar bilhassa seçilmişler işin başında olmayınca başarılı
2004 yılı Haziran ayında belediye
başkanı sayın Abdulkadir Akdeniz’in
başkan , benimde
başkan yardımcısı olduğum yeni bir yönetim devraldı.O
dönemde Yeşilhisar lisesi bahçesinde bulunan arsaya
spor
kompleksiyle iş merkezleri ile bütünleşen bir öğrenci
yurdu yaptırma
gayretlerimiz bürokrasiye takıldı . Akıl almaz
gerekçelerle bize mani
oldular. Daha sonra işlerinin
çokluğu
çokluğu
nedeniyle belediye başkanımız vakfı
bana devretti. Yani
yönetim kurulu başkanı ben oldum. Tabiî ki bende bir şey
yapamadım. Ve şimdiki belediye başkanımız sayın İhsan
Ünal’a teklif
götürdüm. İcranın başındaki insanlar iş başında
olmazsa işlerin yürümediğni
anlatarak başkan olmasını
istedik oda seve, seve kabul etti.
Başkanlığı döneminde
Başkanlığı döneminde
vakfın bünyesinde Yüksek Okul Kurucular Kurulu
oluşturduk.
oluşturduk.
Ve benimde
başkan yardımcısı ve koordinatör olarak görev
aldığım bu kurul
halkımızın,hepimizin hayali olan Meslek
yüksek okulunu gerçekleşmek
üzeredir. Halen üzerine okul
binasını yapılmakta olduğu arsa sayın
Abdulkadir Akdeniz’in
başkanlığı döneminde belediye meclisi tarafından tahsis
edildi Şimdi ise belediye başkanımız işlerinin de çokluğu
nedeniyle vakfın başkanlığını ben yürütmekteyim. Şimdi
Hizmette
sınır yoktur prensibi ile düşünürsek ,bu konuyu
biraz açmak lazım. Malumunuz olduğu üzere vakıflar
bağışlarla yürüyen kurumlardır. Bağış konusu ilçemizde
yeteri kadar ilgi görmüyor .İcranın başındaki insanlar işi
üstlenmedikçe maalesef büro kiramızı bile ödemekte
zorlandık. Üyelerimiz bile yıllık aidatlarını ödemekten
imtina
ediyorlar . Bununla beraber biz sosyal ve kültürel yönden bir
şeyler yapmaya çalışıyoruz. Mesela Yeşilhisar Hizmet Vakfı
olarak. Malatya’dan uzman ziraat mühendisleri getirmek
suretiyle kayısı yetiştiriciliği konusunda halkımızı
bilgilendirmeye çalıştık.Yüzlerce kişinin kayısı bahçesi
olmasına rağmen O kadar uğraştık yeteri kadar katılım
sağlayamadık. Belediye başkanlığı ile beraber kayısı ve
kültür festivali yapmak suretiyle kültür varlıklarımızın
tanıtımını ve ürünlerimizin varlığını Türkiye kamuoyuna
sunmaya çalıştık.
Ayrıca Doç. Doktor Ahmet Maden başkanlığında Sivas
biraz açmak lazım. Malumunuz olduğu üzere vakıflar
bağışlarla yürüyen kurumlardır. Bağış konusu ilçemizde
yeteri kadar ilgi görmüyor .İcranın başındaki insanlar işi
üstlenmedikçe maalesef büro kiramızı bile ödemekte
zorlandık. Üyelerimiz bile yıllık aidatlarını ödemekten
imtina
ediyorlar . Bununla beraber biz sosyal ve kültürel yönden bir
şeyler yapmaya çalışıyoruz. Mesela Yeşilhisar Hizmet Vakfı
olarak. Malatya’dan uzman ziraat mühendisleri getirmek
suretiyle kayısı yetiştiriciliği konusunda halkımızı
bilgilendirmeye çalıştık.Yüzlerce kişinin kayısı bahçesi
olmasına rağmen O kadar uğraştık yeteri kadar katılım
sağlayamadık. Belediye başkanlığı ile beraber kayısı ve
kültür festivali yapmak suretiyle kültür varlıklarımızın
tanıtımını ve ürünlerimizin varlığını Türkiye kamuoyuna
sunmaya çalıştık.
Ayrıca Doç. Doktor Ahmet Maden başkanlığında Sivas
Cumhuriyet üniversitesinden bir sanat
tarihi ve bir arkeolog
doç. Yrd. İle ilçemiz merkezindeki kültürel varlıklarımızı ve
köylerimizdeki yer altı ve yer üstü değerlerimizi inceleyerek
gene kayısı ve kültür senlikleri kapsamında çok doyurucu
sunum hazırlayıp sunduk . Bizzat hocalarımızla beraber
gezerek onlara her konuda yardımcı olmaya çalıştım.
İnşallah önümüzdeki Mart ayında bahçecilikle ilgili bilhassa
kayısı bahçeciliği ile ilgili uygulamalı program hazırlıyoruz.
doç. Yrd. İle ilçemiz merkezindeki kültürel varlıklarımızı ve
köylerimizdeki yer altı ve yer üstü değerlerimizi inceleyerek
gene kayısı ve kültür senlikleri kapsamında çok doyurucu
sunum hazırlayıp sunduk . Bizzat hocalarımızla beraber
gezerek onlara her konuda yardımcı olmaya çalıştım.
İnşallah önümüzdeki Mart ayında bahçecilikle ilgili bilhassa
kayısı bahçeciliği ile ilgili uygulamalı program hazırlıyoruz.
Bildiğiniz gibi bu işler hep
finansman gerektiriyor şahsi
gayretiniz bir yere kadar götürüyor. Daha öncede arz etmeye
çalıştığım gibi, küçük yörelerde mülki amirin ve belediye
başkanlığının desteği olmadan bunları yürütmek kolay
olmuyor hatta hiç olmuyor.2009 yılında hocalarımızı
gezdirirken Yeşilova köyünde şahsi otomobilim büyük çapta
hasar gördü kasko ödemedi. Yetkili makamlar ‘Geçmiş olsun
’ demekle yetindiler.
Bizim ve hemşerilerimizin en büyük hayali
gayretiniz bir yere kadar götürüyor. Daha öncede arz etmeye
başkanlığının desteği olmadan bunları yürütmek kolay
olmuyor hatta hiç olmuyor.2009 yılında hocalarımızı
gezdirirken Yeşilova köyünde şahsi otomobilim büyük çapta
’ demekle yetindiler.
Bizim ve hemşerilerimizin en büyük hayali
Yeşilhisarımıza bir yüksek öğrenim kurumu
kazandırmaktı.Yeşilhisar Hizmet Vakfı bünyesinde
kurduğumuz yedi kişiden oluşan YÜKSEK OKUL
KURUCULAR KURULU çok şükür işin sonuna yaklaştı.
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
Belediye başkanı Sayın İhsan Ünal bu kurucular kurulunun
başkanlığını yürütmektedir. Bende kurucular kurulu
koordinatörü olarak diğer hemşerilerimizle birlikte Erciyes
üniversitesi ile koordinasyonu sağlamaya çalıştım. Sayın
Cumhurbaşkanımızın bu konuda büyük manevi katkıları
olmuştur.
rektörümüzle devamlı irtibat kurarak yüksek okulumuzun
kurulmasında lokomotif görevi yapmıştır. Hayır sever Necati
Kurmel ağabey okulumuzun binasını yapmayı üslenmiş ve
seneye öğretime açılacak duruma getirmiştir. Kendisine
şükran borçluyuz. Hemşehrimiz Prof. Dr. İrfan Gündüz
hocamızın büyük gayretlerini unutamayız. Ben yok biz varız .
Zaten vakıf ta bu demektir. Tek başına birey hiç bir şeydir.
Biz der çoğalırsak varamayacağımız hedef yoktur. BEN
DİYEN HEP KAYBETMEYE MAHKÜMDUR.
İşte bunlar vakfımızın ilçemize
sağlamaya çalıştığı bazı
sosyal ve kültürel katkılardır.
sosyal ve kültürel katkılardır.
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI OLARAK SİZCE İLÇEMİZ
NEDEN
KALKINMASINI SAĞLIYAMIYOR?
Sağlayamıyor değil yeteri
kadar sağlayamıyor.1950’li
yıllardan sonraya bakarsak ve şimdiki zamanla
karşılaştırırsak ilçemizin nereden nereye geldiğini daha iyi
anlarız. Bunun
için resimleri iyi incelemek lazım.
Tarıma dayalı ekonomisi olan hep
dışarıya göç veren ve
nüfusu 14000 den 9000 ne inen( daha da aşağıda) bir
ilçeden nasıl bir kalkınma bekliyorsunuz. Kalkınmasını
sağlamak için önce göçü
tersine çevirmemiz gerekmektedir.
Bunun içinde neler yapmamız lazım geldiğini
hep beraber
tartışmamız gerekir diye düşünüyorum.
Kalkınalım da dönsünler demek işi
ötelemek demektir.
Kalkınmışlığın reçetesini yine biz,Yeşilhisar halkı
yazmalıyız
veya yazdırmalıyız. Yoksa hep devletten hep başka kurum
ve
kuruluşlardan beklemek bizi hiçbir yere götürmez. Dediğim
gibi önce biz sahip
çıkacağız. Sonra başkasından
beklemeyeceğiz. İşte bu meslek
yüksek okulları ve yeni
yapılacak sulama sistemleri ekonomimize
katkı sağlayacak,
insanlarımız ilçemize dönecektir ve
kalkınma devam
edecektir. Kaymakamlığı ile belediye başkanlığı ile ve
sivil
toplum kuruluşları ile bütün çabamız ilçemizin kalkınmışlık
seviyesini yükseltmektir. Gene üstüne basarak söylüyorum
bu tek kişinin işi
değildir .
Ben diyen yanılır. Biz demeliyiz.
Biz demeliyiz biz demeliyiz.
Öncelikle halkımız sorunlara
sahip çıkacak. Lafla milliyetçilik
olmaz. Yöreye,belde’ye
hizmet etmekle. Sorunlarına çözüm aramakla olur. Bunu ne
için söylüyorum. Evele emekli olan işçi memur iş adamı
dışarıdaki görevi
bitince ilçemize dönmeli ,görgüsü bilgisi
ve tecrübesiyle ortaya bir
şeyler koymalı. Bırakın dönmeyi
burada iş yapan veya görev yapan insanlar
bile İncesu da
Kayseri de oturuyor. Bunu mutlaka önlememiz lazım. Kimse
alınmasın, gücenmesin.Yeşilhisar da oturan insanımızı
cenaze taşıyıcı olarak
kullanmasınlar.
Gelsinler, Parklarda
namaz vaktini bekleyerek
kahvelerde taş oynayarak zaman
öldüreceklerine, aynı şeyleri burada
ilçemizde
yapsınlar.Onlara mani olan mı var? Hem sorunlardan uzak
kalacaksın
hem de Adem Aleyhisselam’dan beri
değişmedi diyeceksin . Ayıp olmuyor mu?
İşin özü bu. Kendi
insanımız
sorunlara sahip çıkmalı, taşın altına elimizi
sokmalıyız.
SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLARAK MÜLKİ AMİRLE
NASIL BİR
İLETİŞİMİNİZ OLMASI GEREKİYOR?
Mülki amir yani ilçe
kaymakamı ilçede atanmış yöneticidir
Adı üstünde,en büyük yöneticidir. Tabiî
ki ilçeyi yöneten bir
makamla sıkı iletişimde olmak gerekmektedir. Konuların
çözümünü hep beraber aramak lazım. Yukarıda birkaç defa
vurguladığım gibi mülki
amirin katkısı olmadan başarı
yüzdesi çok düşüktür.
Bu soruyu
belediye başkanlığı diğer
mahalli idareler olarak genişletirsek
yalnız mülki amirle değil
belediye başkanı ile de sıkı iş birliği içinde
olmak
gerekmektedir. Diğer sivil toplum kuruluşları ile ve hassaten
siyasi parti ilçe başkanları ile bir bütün olarak sorunların
üzerine
gitmeliyiz. Sıkı ilişki içinde olursak başarıyı
yakalamak çok kolay
olur . Tabii gene ben demeden, biz
diyerek bir yerlere varabiliriz.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ BAŞINDA BULUNAN
İNSANLARDA
NE GİBİ ÖZELLİKLER OLMASI LAZIM?
İlk önce sorumluluk
duyacak, sonra cesur, çalışkan bilgili
ilgili. Güvenilir, fedakar, vefakar
basiretli olacak. Halkın
içinde olacak halka açık olacak. İnsanımızla haşır,
neşir
olacak. Ağlayanla hüzünlenip gülenle neşelenecek. Başka
şey istemez.
Kendini halktan soyutlayan yöneticinin
yapacağı bir şeyi yok . Bütün
görevlerini bile yapmakta
zorlanır diye düşünüyorum.
17 ARALIK 2012 TARİHİNDE KAYSERİ
DENİZ POSTASI
GAZETESİNDE YAYINLANDI.
RÖPORTAJ VE HAZIRLAYAN
LEMAN ÖZDİLEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder