CUMHURİYET KADINLARI
DERNEĞİ BAŞKANI
ZELİHA SEVGİ PARKAN
İLE SÖYLEŞİ
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci
vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa
etmektir.
Mevcudiyetinin
ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî
bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine
düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve
şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette
tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün
dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve
hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine
girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal
edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere,
memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ
hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî
menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet,
fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk
istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk
İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki
asil kanda mevcuttur!
|
|
Mustafa
Kemal Atatürk
20 Ekim 1927 |
ZELİHA SEVGİ PARKAN
Kadına şiddetin
tırmanışının ana nedeni iktidar partisidir.
Kadını her alanda eşitleyemeyen bir
toplumun gelişmesi
olanaksızdır. Kadın haklarının ancak eşitlik, laiklik ve
gerçek
demokratik sistemlerde işlemesi mümkündür. Laiklik ilkesi en
çok kadın
hakları ve özgürlüğü için gereklidir.
Kayseri tutucu bir
yapıya sahip. Özellikle de son 10 yıllık
dönemde cumhuriyet isminden rahatsız
olan bir yapısı var.
Çok demokratik bir
anlatış içinde değiller. Buna biz
muhafazakâr yapı diyoruz. Bunu herkes biliyor
ve bu
söyleniyor. Bu bakımdan Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin
ayakta durması
çok zor. Bundan dolayı bir büro bulmakta vs
çok zorlandık.
Sohbete başlamadan önce biraz
kendinizden
bahseder misiniz?
Farklı kültürlerin birleşmesini
seven birisiyim. Kayseri’de
ilkokul, ortaokul ve lise
öğrenimimi
Kayseri Lisesinde bitirdim. 1972 yılında
Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. Babam bir emekli
memurdu. Kayseri’de Devlet Demir Yolları’nda Kurum yani
kamu eczacısı olarak 1
yıl hizmet yaptım. Oradan emekli
oldum. Geçici olarak bazı yerlerde mesul
müdürlükler yaptım.
Aile olarak hep siyasetin içerisindeydik. Babam bir Osmanlı
memuru çocuğuydu. İlerici aydın bir insandı. 4 kardeşim var.
Yıllarca memur
statüsünde çalıştığım için bir siyasi parti ile
birlikte olamadım. Emekli
olduktan sonra Türk Kadınlar
Birliğinde yönetimde görev yaptım. Daha sonra
Demokratik
Sol Parti’nin kadın kollarında çalışmalar yaptım. Daha sonra
da
Cumhuriyet Kadınları Derneğinin Kayseri Şubesini 5
arkadaşım ile birlikte
kurduk. Bu dernekte hem kurucu
başkanım hem de sonraki genel kurulda seçilen
başkanım.
Bu dernekte çalışmalarıma devam ediyorum.
Derneğin Kuruluşundan ve amaçlarından
bahsedermisiniz?
5 Aralık 1934’de
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiği
için aynı güne denk getirerek 5
Aralık 1997 yılında
derneğimizi kurduk. Kadınların Şeriata karşı yürüyüşünden
doğarak kuruldu derneğimiz. Amacına gelecek olursak. Ulusal
Kurtuluş savaşı ve
Cumhuriyet devrimleri ile kazanılmış olan
ekonomik ve siyasal bağımsızlığın
özgürlük, demokrasi ve
aydınlanmanın korunması, savunulması, ülke ve halk
yararına
geliştirilmesi için çalışır. Bu amaç ile çalışıyoruz. Ben şahsım
adına
söyleyeyim. Çok güzel bir amaç ile çalıştığı için ben bu
dernekteyim.
Derneğin başkanı olduğunuzdan bugüne
dernekte neler
oldu? Neler gelişti?
Derneğin ilk zamanında
büro bile yoktu. Kayseri tutucu bir
yapıya sahip. Özellikle de son 10 yıllık
dönemde Cumhuriyet
isminden rahatsız olan bir yapısı var. Çok demokratik bir
anlatış içinde değiller. Buna biz muhafazakar yapı diyoruz.
Bunu herkes biliyor
ve bu söyleniyor. Bu bakımdan
Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin ayakta durması
çok zor.
Bundan dolayı bir büro bulmakta filan çok zorlandık.
Kayseri’nin
zengin olduğu da söyleniyor. Mesela bize genel
merkez Ankara’dan ‘’Kayseri
zengin bir şehir, neden
yokluktan şikâyet ediyorsunuz. Yer bulmakta, burs
vermekte
neden zorlanıyorsunuz?’’ diyorlar. Maalesef Cumhuriyet
Kadınları
Derneği dediğimiz zaman çok bir destek
göremiyoruz. Fakat Kurulduğumuz zaman
çok iyi bir talep
oldu. Bundan da gurur duyuyoruz.
Derneğinizin kaç üyesi var?
Üyelerinizden nasıl bir destek
alıyorsunuz?
Bizim üyelerimizden
aldığımız yıllık bir aidatımız var.
Sayımızı tam veremeyeceğim ama 80 civarında
üyemiz var.
Üye sayısı sürekli değişiyor çünkü. Üyelerden aldığımız 30
liralık
aidatımız var. Bunların dışında da çok cüzi olan
bağışlar var. Bunlar dışında
maddi bir girdimiz yok. Bunlar ile
idare ederek varlığımızı sürdürmeye
çalışıyoruz.
Yaptığınız faaliyetleri anlatır mısınız?
Aslında Kayseri ve
Türkiye çok yoğun gündem yaşıyor.
Biliyorsunuz son yıllarda yönetim çeşitli
bahaneler bularak
milli bayramları kutlamama yoluna gidiyor. Biz bu yönde
çalışmalar yapıyoruz. Tabi derneklerin klasik faaliyetlerini de
yapıyoruz.
Seminerler, konferanslar, basın açıklamaları, gelir
getirici kahvaltılar gibi.
Benim en çok istediğim şey Kadın ile
bir arada olmak. En çok yaptığımız
faaliyet bu yönde.
Bizimle birlikte olamayan, ulaşamadığımı fakat bizimle aynı
düşüncede olan kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu
bakımdan ev ziyaretlerine
önem veriyoruz. Başlangıçta
kendimize yakın gördüğümüz bir tanıdığımızı
arıyoruz.
Pastamızı alıp gidiyoruz. Sohbet ederek kadınların sorunları
ile
ilgileniyoruz. Gerektiği zaman da ülke sorunlarını
konuşuyoruz. Bir bilgi
alışverişi yapıyoruz. Bunun dışında
tabii ki önemli konuşmacılar çağırıp
kitlelere ulaşmak şeklinde
çalışmalar yapıyoruz. Derneğin tüzüğü doğrultusunda
basın
açıklamaları yapıyoruz. Ama bizim için esas önemli olan şey
kadın ile
beraber olmak.
Bugün Cumhuriyet Kadını yaşıyor mu?
Cumhuriyet
kurulduğu günden beri Türk kadınında ne gibi değişiklikler
olmuştur?
Ben Cumhuriyet
kadınını en çok resimlerde görüyorum
Geçmişte Türk kadınının eğitim seviyesi
çok düşüktü. Sizde
biliyorsunuz ki kadınlar okula dahi gönderilmiyordu. Bununla
birlikte kadın dürt duvar arasında tıkılmış durumdaydı.
Cumhuriyetten bugüne de
çalışmalar. Kadının kabuğundan
çıkıp da aktif bir birey olması yönündeydi. En
önemli şey bu.
Şu anda o güçlü cumhuriyet kadını büyük oranda olmasa da
var.
Eskiden üniversitede hocalık yapan bayanların sayısı ne
kadardı günümüzden ne
kadar. Bu konuda iyi şeyler oldu. Az
önce söylediğim noktaya geldik burada. Bu
yönde çalışmalar
böyle sonuçlar doğurdu. Ama bunlar yeterli mi? diye
sorsanız.
Hayır, yeterli değil cevabını veririm.
Kadına yönelik şiddetin günümüzde
geldiği noktadan
bahseder misiniz?
Kadına Cinayetleri
Durduracağız Platformu’nun 2012 yılı
raporuna göre yazılı basında yayınlanan
kadına yönelik
şiddet haberleri 30.000 sınırına gelmiş. Kadına yönelik sözlü
fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olmak üzere çeşitli
şiddet
uygulamaları mevcuttur. Bu şiddetin önüne geçmek
için ‘’konuk evleri ve panik
butonu’’ projeleri yapıldı. Kadına
yönelik fiziksel şiddet ile ilgili 8.146
haber yayınlandı. 4.201
haber cinsel şiddet. 946 adet sözlü ve psikolojik
şiddet haberi
yapışmış. Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun
2012
yılında yayınladığı rapora da bakacak olursak. İlk 6
ayda 92 kadının erkekler
tarafından öldürüldüğünü görürüz.
Bunların nedenleri ise boşanma, ayrılma,
kıskançlık ve
reddetme. Kadına yönelik şiddete ben ‘vahşet’ diyorum.
İktidarın kadına bakış açısını nasıl
değerlendirirsiniz?
Kadına şiddetin
tırmanışının ana nedeni iktidar partisidir.
Kadını her alanda eşitleyemeyen bir
toplumun gelişmesi
olanaksızdır. Kadın haklarının ancak eşitlik, laiklik ve
gerçek
demokratik sistemlerde işlemesi mümkündür. Laiklik ilkesi en
çok kadın
hakları ve özgürlüğü için gereklidir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Üç Martta üç devrim
yasasının yıldönümü nedeni ile
Ankara’da bir kadın yürüyüşü düzenlenecek. O
yürüyüşe
bütün kadın derneklerini ve bütün kadınları davet ediyoruz.
Derneğin Üç Devrim Yasası
1-Şeriye ve Evkaf vekaletinin
kaldırılması
2-Tevhid-i Tedrisat(öğrenim
birliği)
3- Halifeliğin Kaldırılması
Röportaj/Fotoğraf: Uğur Ayazsın
HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder