CHP GENEL BAŞKANI
SAYIN
KEMAL KILIÇDAROĞLU
CHP GENEL BAŞKANI
SAYIN
KEMAL KILIÇDAROĞLU
VE
CHP KAYSERİ
İL BAŞKANI
SAYIN
MUSTAFA AYAN
CHP KAYSERİ
KADIN KOLLARI İL BAŞKANI
SAYIN
KIVILCIM AKDAĞ
Cumhuriyet Halk
Partisi
Kayseri Kadın Kolları
İl Başkanı Kıvılcım Akdağ
ile
gündem ve
kadın
üzerine yapmış
olduğumuz
röportajı
sizlerle paylaşıyoruz.
Kıvılcım Akdağ
bizlere
çalışmalarından, hedeflerinden ve
Kayseri’de kadıların etkin olma
durumlarından bahsetti.
Kadın Kollarının tarihçesinden ve sizin
şuan ki konuma gelme aşamanız
hakkında bilgi verebilir misiniz?
1934-1935 senesinde
Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme
hakkı tanıdığından beri kadın kolları
olarak partilerde görev
yapmaktayız. Epeyden beri kadın kolları başkanlığı
seçimle
gelmiyordu. Kurultaylar yapılmıyordu. Kayseri’de ilk defa
seçilerek
gelen kadın kolları başkanı ben oldum. Tabi daha
önce partimizde kadın kolları
başkanlığı yapmış arkadaşlara
da teşekkür ediyorum. Hakikaten onlar da canı
gönülden
özveri ile bu partiye hizmet etmişlerdir.
Kadın Kolları olarak yapmış olduğunuz
faaliyetlerden
bahsedebilir misiniz?
Kadın kolları başkanlığı
olarak birçok şey yapmak
istiyorsunuz. Fakat maddi imkanlarınız olmadığından
hanımların ekonomik bağımsızlığnı kazanamadığından kendi
imkanlarımızla kıt
kanaat bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Genel başkanımız Hilal Dokuzcanın
önderliğinde iki toplantı
yaptık. Tabi bize erkeklerinde yardım etmesi
gerekiyor.
Şimdilik biz faaliyet olarak genel başkanımız 7 ay da 7 bölge
çalışması yaparken, Kayseri’de 16 bölge olduğu için bizde
inşallah 7 ay da 16
bölge çalışması yapacağız. Kadın
kollarımızı tamamlayıp kurmak istiyoruz.
Birçok ilçemizde de var zaten.
Çalışma programlarımızı ve çizelgelerimizi
hazırladık. Bir senelik çalışma çizelgesini hazırladım. İlçelere
de dağıtmaya
başladık bu çizelgeleri. Eşit katılım olarak da
biz bunları planlayacağız.
Arkadaşlarımızda büyük bir
özveriyle geliyorlar. Kadın dayanışmasının her zaman
sağlanması gerekiyor,
butik diye bir çalışma
hazırlıyorum. Yırtık ya da eski olmayan
kadın çocuk ev eşyası ihtiyaç sahipleri
halk butik diye bir yer
açıp ihtiyacı olanların buradan faydalanmasını
isteyeceğim.
Bir de ayrı bir bina düşünüyorum. Bu binada oturup
dinlenmeleri için dinleneceği bir yer hazırlamak, gelirken bir
de bizi
dinlesinler istiyoruz. Yine şiddet gören kadınlara
yardımda bulunmak istiyoruz.
Kadın kolları başkanı olarak yapılmasını
istediğiniz
hedefleriniz nelerdir?
Benim tek hedefim
aklımdaki projeleri temellendirerek bir
düzene koyarak benden sonra gelecek
arkadaşlara daha
düzenli daha oturmuş bir yer bırakmak. Planlı ve projeli olan
yerimizin yeni gelen arkadaşlara işlerinde kolaylık
sağlayacağı muhtemeldir.
Aynı zamanda yabancı şehirlerden
gelen öğrencilere de yardım etmek istiyoruz.
Şimdi biliyoruz
ki öğrenciler hep dini yurtlarda abilerle ablalarla onlara
bağımlı halde yaşıyorlar. Tabi istemeselerde sabahın erken
saatlerinde
kalkıyorlar. Mesela ben senin başın neden kapalı
aç demem ama onlarda bana
neden başın açık kapat
demesinler.
Kayseri’li kadınların politikayla ilgisi
ne şekilde? Yeterli
desteği görüyor musunuz?
Kayseri’li kadınlar
düzgün bir ortam oluştuğu zaman gelirler.
Yani onlarla kaynaşmamız lazım.
Onların yanına gidip
bağlarınızı sıkı sıkıya tutup dinlemeniz gerekir.
Siyaset
içine
girdiği zaman ise işler değişiyor. Biz AKP gibi zorla baskıyla
kimseyi
kendi görüşlerimize yönlendirmiyoruz. Onların
evlerinin içine girmeniz lazım.
Siyaset değil. Onlarla
arkadaşlık yaparak onları dinlemeliyiz. Onun için
onların
sevgisini kazanmamız lazım. Onların dertlerine ortak
olmamız lazım. O
şekilde olduğu zaman zaten bize ilgileri
alakaları artmış olur.
Son 2-3 ayda
şikayetlerin oluştuğuna
rastlıyoruz. Çünkü tencere kaynamıyor artık. Biz
kadınlar
olarak baksak gelir ve üretim yok daha sonra önce halısını
satar
sonra başka eşyasını satar oturacak yer kalmaz ve
huzursuzluk başlar. O zaman
ailede olmaz. Şuan ki
Türkiye’nin durumu da budur.
Ya kaçıp başka şehire
yerleşeceksin evim yandı kül oldu deyip yeni bir düzen
kurmaya çalışacaksın ya
da namuslu insanlar gibi birşeyler
satmaya çalışacaksın. Önceleri öğretmenler
bile iki iş
yaparlardı. Hem öğretmenlik hem de işportacılık
yapıyorlardı.
Şimdi
o da kalmadı. Atanamayan öğretmenleri görüyorsunuz.
Adam 45 yaşına gelmiş hala
atanmayı bekliyor. Peki bu
adam evlenmeyecek mi çocukları olmayacak mı?
Başbakan
diyor 3 çocuk yapın diye. Ne ile besleyecek peki bu adam
ailesini?
Partilerin erkek üyeleri cephesinde
rekabetlerine tanık
oluyoruz. Bu rekabetin kadın kolları tarafında da
olduğunu
söyleyebilir miyiz?
Bazen çeşitli
etkinlikler oluyor ve tüm partililer olarak bu
etkinliklere katılıyoruz. Öyle
bilindiği gibi gözüken rekabetler
olmuyor. Bizler kadınlar olarak zaten uyum
içerisinde
oluyoruz. Zaten şöyle bir gerçekte var ki;
‘‘Mecliste yarı yarıya
eşitlik sağlanıp kadınların önü açılsaydı
Türkiye böyle olmazdı.’’
Politikacı kişiliğinizin dışında, aynı
zamanda bir
annesiniz. Bu yıl içerisinde, eğitim alanında yapılan
yenilikler oldu. 4+4+4 ve ilkokullarda kıyafet
serbestliği gibi. Siz bu
yenilikler hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Şimdi daha önce
eşitlik diyoruz. Eşit katılım eşit temsil gibi.
Şimdi çocukların aileleri
arasında çok zengin olanlar var.
Başbakanımız çocuklarını burslu okuttu ama
şuanda
Dünya’nın en zengin başbakanı konumunda. Peki bu devlet
okullarında
yırtık önlüklü ayakkabısı olmayan öğrenciler var.
Öbür tarafta bu eğitimde
marka giyinen çocuklar var. Şimdi o
çocukların o eski kıyafetleri giyerek yeni
kıyafetleri olan
öğrencilere imrenerek bakmalarını sağlar mı? Size
soruyorum.
Bunlarda psikolojik sorunlar oluşacak.
Aşşağılık
duygusu oluşacak. Kin
beslemeye başlayacak öğrenci,
diğer arkadaşlarına karşı. 6 Eylül’de vitrinler
taşlandı.
Bunları da
göze alırsak ilerisi için herkes birbirinden korkacak hale
gelecek. Yani bir anne olarak ben normal önlüklü düzenin
devam etmesinden
yanayım. Bana göre AKP’nin oyunundan
başka birşey değil bu eğitim sistemi. 10
yıl sonra Türkiye’de
doktor, avukat, nasıl çıkacak korkuyorum.
Daha sonra dış
ülkelerde öğretmenler getirilecek. Türkiye’yi
yabancılaştıracaklar. Diyanete
ayrılan parayla eğitime
ayrılan
parayı bir kıyaslayın. Eğitim kalitemiz git
gide düşüyor.
Eğitim seviyesi yok artık bu sistemle tamamen bitmiş
olacaktır.
Askeri okullarda bile dini dersler getirildi. Bizi Cumhuriyet
Halk Partisi
olarak dinsiz görmesinler. Biz bu laikliğin
sağlanmasından yanayız. Kıyafet
serbestliğiyle güvenlik
sıkıntısıda yaşanacak. Biz çocuklarımızı nasıl gönül
rahatlığıyla okullara göndereceğiz. Kimin öğrenci kimin
sokak çocuğu olduğunu
nasıl anlayacağız.
Geçtiğimiz hafta kutlanan Atatürk’ün
kadınlara vermiş
olduğu seçme ve seçilme hakkı üzerine değinilen
konulardan en
önemlisi kadınların kamusal alanda
istihdam oranının azlığıydı. Siz bu konuda
neler
söylemek istersiniz?
Aradan geçen 78 yıllık
süreçte kadınların
daha ileriye gitmesi
beklenirken daha geriye gittiğine tanık
oluyoruz. Hiç iç açıcı
bir olay değil. Oransal olarak baktığımız zaman
erkeklerin
ezici bir üstünlük sağladığını görebiliyoruz. Her alanda bu
kötü
tabloyla karşılaşıyoruz. Çok komik rakamlar oluyor. Biz
hep diyoruz eşit
katılım gerekiyor diye. Yani biz kadınlar
olarak yönetimde daha eşit haklarla
fayda sağlayacak
katılımlarda bulunmak istiyoruz. Bunun içinde kadınların
önünün açılması gerekiyor.
Son olarak Kayseri’li kadınlara neler
söylemek
istersiniz? Onlara hangi konularda önerilerde
bulunabilirsiniz?
Kayseri’li kadınlar
siyasete atılmaları şart. Yani belediye
meclis üyeleri olsunlar, muhtar
olsunlar, yönetsinler. Artık
kayseri’yi yönetsinler. Erkeklerin egomanyasından
kurtulup
hiç değilse hakların yarısını alıp söz sahibi olsunlar.
Biliyoruz ki
bu devlet kadınların etkisiyle daha etkin daha
uygar bir millet olacaktır.
YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
12 ARALIK 2012 TARİHİNDE KAYSERİ DENİZ POSTASI
GAZETESİNDE YAYINLANDI.
RÖPORTAJ VE FOTOGRAFLAR
FERHAT ERGÜL
HAZIRLAYAN
LEMAN ÖZDİLEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder