9 Aralık 2013 Pazartesi







CHP GENEL BAŞKANI 
SAYIN 
KEMAL KILIÇDAROĞLU


CHP GENEL BAŞKANI 
SAYIN
KEMAL KILIÇDAROĞLU
VE 
CHP KAYSERİ 
İL BAŞKANI
SAYIN 
MUSTAFA AYAN





CHP KAYSERİ
 KADIN KOLLARI İL BAŞKANI 
SAYIN
KIVILCIM AKDAĞ


 Cumhuriyet Halk Partisi
 Kayseri Kadın Kolları
 İl Başkanı Kıvılcım Akdağ
 ile
 gündem ve 
 kadın üzerine yapmış
 olduğumuz
 röportajı
 sizlerle paylaşıyoruz.

 Kıvılcım Akdağ bizlere
 çalışmalarından, hedeflerinden ve 
 Kayseri’de kadıların etkin olma
 durumlarından bahsetti.




 Kadın Kollarının tarihçesinden ve sizin

 şuan ki konuma gelme aşamanız

 hakkında bilgi verebilir misiniz?


 1934-1935 senesinde Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme
 hakkı tanıdığından beri kadın kolları olarak partilerde görev
 yapmaktayız. Epeyden beri kadın kolları başkanlığı seçimle
 gelmiyordu. Kurultaylar yapılmıyordu. Kayseri’de ilk defa
 seçilerek gelen kadın kolları başkanı ben oldum. Tabi daha
 önce partimizde kadın kolları başkanlığı yapmış arkadaşlara
 da teşekkür ediyorum. Hakikaten onlar da canı gönülden
 özveri ile bu partiye hizmet etmişlerdir.



Kadın Kolları olarak yapmış olduğunuz faaliyetlerden

bahsedebilir misiniz?


Kadın kolları başkanlığı olarak birçok şey yapmak 
istiyorsunuz. Fakat maddi imkanlarınız olmadığından
 hanımların ekonomik bağımsızlığnı kazanamadığından kendi
 imkanlarımızla kıt kanaat bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

 Genel başkanımız Hilal Dokuzcanın önderliğinde iki toplantı
 yaptık. Tabi bize erkeklerinde yardım etmesi gerekiyor.
 Şimdilik biz faaliyet olarak genel başkanımız 7 ay da 7 bölge
 çalışması yaparken, Kayseri’de 16 bölge olduğu için bizde
 inşallah 7 ay da 16 bölge çalışması yapacağız. Kadın
 kollarımızı tamamlayıp kurmak istiyoruz.
 Birçok ilçemizde de var zaten.

  Çalışma programlarımızı ve çizelgelerimizi 
  hazırladık. Bir senelik çalışma çizelgesini hazırladım. İlçelere
  de dağıtmaya başladık bu çizelgeleri. Eşit katılım olarak da
  biz bunları planlayacağız.

  Arkadaşlarımızda büyük bir 
  özveriyle geliyorlar. Kadın dayanışmasının her zaman
  sağlanması gerekiyor,

  onlara da teşekkür ediyorum. Halk
  butik diye bir çalışma hazırlıyorum. Yırtık ya da eski olmayan
  kadın çocuk ev eşyası ihtiyaç sahipleri halk butik diye bir yer
  açıp ihtiyacı olanların buradan faydalanmasını isteyeceğim.

  Bir de ayrı bir bina düşünüyorum. Bu binada oturup
  dinlenmeleri için dinleneceği bir yer hazırlamak, gelirken bir
  de bizi dinlesinler istiyoruz. Yine şiddet gören kadınlara
  yardımda bulunmak istiyoruz. 









Kadın kolları başkanı olarak yapılmasını istediğiniz

 hedefleriniz nelerdir?


 Benim tek hedefim aklımdaki projeleri temellendirerek bir
 düzene koyarak benden sonra gelecek arkadaşlara daha
 düzenli daha oturmuş bir yer bırakmak. Planlı ve projeli olan
 yerimizin yeni gelen arkadaşlara işlerinde kolaylık
 sağlayacağı muhtemeldir.

 Aynı zamanda yabancı şehirlerden
 gelen öğrencilere de yardım etmek istiyoruz. Şimdi biliyoruz
 ki öğrenciler hep dini yurtlarda abilerle ablalarla onlara
 bağımlı halde yaşıyorlar. Tabi istemeselerde sabahın erken
 saatlerinde kalkıyorlar. Mesela ben senin başın neden    kapalı
 aç demem ama onlarda bana neden başın açık kapat
 demesinler. 




Kayseri’li kadınların politikayla ilgisi ne şekilde? Yeterli

desteği görüyor musunuz?

 Kayseri’li kadınlar düzgün bir ortam oluştuğu zaman gelirler.
 Yani onlarla kaynaşmamız lazım. Onların yanına gidip 
 bağlarınızı sıkı sıkıya tutup dinlemeniz gerekir.

 Siyaset içine
 girdiği zaman ise işler değişiyor. Biz AKP gibi zorla baskıyla
 kimseyi kendi görüşlerimize yönlendirmiyoruz. Onların 
 evlerinin içine girmeniz lazım. Siyaset değil. Onlarla
 arkadaşlık yaparak onları dinlemeliyiz. Onun için onların
 sevgisini kazanmamız lazım. Onların dertlerine ortak 
 olmamız lazım. O şekilde olduğu zaman zaten bize ilgileri
 alakaları artmış olur.

 Son 2-3 ayda şikayetlerin oluştuğuna
 rastlıyoruz. Çünkü tencere kaynamıyor artık. Biz kadınlar
 olarak baksak gelir ve üretim yok daha sonra  önce halısını
 satar sonra başka eşyasını satar oturacak yer kalmaz ve
 huzursuzluk başlar. O zaman ailede olmaz. Şuan ki
 Türkiye’nin durumu da budur. 

 Ya kaçıp başka şehire
 yerleşeceksin evim yandı kül oldu deyip yeni bir düzen
 kurmaya çalışacaksın ya da namuslu insanlar gibi birşeyler
 satmaya çalışacaksın. Önceleri öğretmenler bile iki iş
 yaparlardı. Hem öğretmenlik hem de işportacılık 
 yapıyorlardı.
 Şimdi o da kalmadı. Atanamayan öğretmenleri görüyorsunuz.
 Adam 45 yaşına gelmiş hala atanmayı bekliyor. Peki bu
 adam evlenmeyecek mi çocukları olmayacak mı? Başbakan
 diyor 3 çocuk yapın diye. Ne ile besleyecek peki bu adam
 ailesini?  




 Partilerin erkek üyeleri cephesinde rekabetlerine tanık

 oluyoruz. Bu rekabetin kadın kolları tarafında da

 olduğunu söyleyebilir miyiz?


Bazen çeşitli etkinlikler oluyor ve tüm partililer olarak bu 
etkinliklere katılıyoruz. Öyle bilindiği gibi gözüken rekabetler 
olmuyor. Bizler kadınlar olarak zaten uyum içerisinde 
oluyoruz. Zaten şöyle bir gerçekte var ki; 
‘‘Mecliste yarı yarıya eşitlik sağlanıp kadınların önü açılsaydı
Türkiye böyle olmazdı.’’ 



 Politikacı kişiliğinizin dışında, aynı zamanda bir

 annesiniz. Bu yıl içerisinde, eğitim alanında yapılan

 yenilikler oldu. 4+4+4 ve ilkokullarda kıyafet


 serbestliği gibi. Siz bu yenilikler hakkında ne

 düşünüyorsunuz?


 Şimdi daha önce eşitlik diyoruz. Eşit katılım eşit temsil gibi.
 Şimdi çocukların aileleri arasında çok zengin olanlar var.
 Başbakanımız çocuklarını burslu okuttu ama şuanda
 Dünya’nın en zengin başbakanı konumunda. Peki bu devlet
 okullarında yırtık önlüklü ayakkabısı olmayan öğrenciler var.


 Öbür tarafta bu eğitimde marka giyinen çocuklar var. Şimdi o
 çocukların o eski kıyafetleri giyerek yeni kıyafetleri olan
 öğrencilere imrenerek bakmalarını sağlar mı? Size
 soruyorum. Bunlarda psikolojik sorunlar oluşacak. 
 Aşşağılık
 duygusu oluşacak. Kin beslemeye başlayacak öğrenci,
 diğer arkadaşlarına karşı. 6 Eylül’de vitrinler taşlandı.
 Bunları da
 göze alırsak ilerisi için herkes birbirinden korkacak hale
 gelecek. Yani bir anne olarak ben normal önlüklü düzenin 
 devam etmesinden yanayım. Bana göre AKP’nin oyunundan
 başka birşey değil bu eğitim sistemi. 10 yıl sonra Türkiye’de
 doktor, avukat, nasıl çıkacak korkuyorum.

 Daha sonra dış
 ülkelerde öğretmenler getirilecek. Türkiye’yi 
 yabancılaştıracaklar. Diyanete ayrılan parayla eğitime 
 ayrılan 
 parayı bir kıyaslayın. Eğitim kalitemiz git gide düşüyor.
 Eğitim seviyesi yok artık bu sistemle tamamen bitmiş
 olacaktır.
 Askeri okullarda bile dini dersler getirildi. Bizi Cumhuriyet
 Halk Partisi olarak dinsiz görmesinler. Biz bu laikliğin 
 sağlanmasından yanayız. Kıyafet serbestliğiyle güvenlik 
 sıkıntısıda yaşanacak. Biz çocuklarımızı nasıl gönül
 rahatlığıyla okullara göndereceğiz. Kimin öğrenci kimin
 sokak çocuğu olduğunu nasıl anlayacağız.


Geçtiğimiz hafta kutlanan Atatürk’ün kadınlara vermiş

 olduğu seçme ve seçilme hakkı üzerine değinilen

 konulardan en önemlisi kadınların kamusal alanda


 istihdam oranının azlığıydı. Siz bu konuda neler

 söylemek istersiniz?


 Aradan geçen 78 yıllık süreçte kadınların 
 daha ileriye  gitmesi
 beklenirken daha geriye gittiğine tanık oluyoruz. Hiç iç açıcı
 bir olay değil. Oransal olarak baktığımız zaman erkeklerin
 ezici bir üstünlük sağladığını görebiliyoruz. Her alanda bu 
 kötü tabloyla karşılaşıyoruz. Çok komik rakamlar oluyor. Biz
 hep diyoruz eşit katılım gerekiyor diye. Yani biz kadınlar 
 olarak yönetimde daha eşit haklarla fayda sağlayacak
 katılımlarda bulunmak istiyoruz. Bunun içinde kadınların 
 önünün açılması gerekiyor.

 Son olarak Kayseri’li kadınlara neler söylemek

 istersiniz? Onlara hangi konularda önerilerde

 bulunabilirsiniz?

 Kayseri’li kadınlar siyasete atılmaları şart. Yani belediye
 meclis üyeleri olsunlar, muhtar olsunlar, yönetsinler. Artık
 kayseri’yi yönetsinler. Erkeklerin egomanyasından kurtulup
 hiç değilse hakların yarısını alıp söz sahibi olsunlar.
 Biliyoruz ki bu devlet kadınların etkisiyle daha etkin daha 
 uygar bir millet olacaktır.







YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ






12 ARALIK 2012 TARİHİNDE KAYSERİ DENİZ POSTASI 
GAZETESİNDE YAYINLANDI.



RÖPORTAJ VE FOTOGRAFLAR 
FERHAT ERGÜL


HAZIRLAYAN 
LEMAN ÖZDİLEK





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder