23 Ocak 2014 Perşembe


                        Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma
                                Derneği Genel Sekreteri
                                   Ebubekir Türksoy ile
                             çıkarmış oldukları Gökbayrak 
                          dergisi üzerine yaptığımız röportaj


Derginizin kuruluşu hakkında bilgi verebilirmisiniz?

Büyüklerimizin 1963 yılında Doğu Türkistan’dan çıkarak Afganistana gelme, Doğu 
Türkistan’da yaşanan insanlık dramını tüm dünyaya anlatmak ve duyurmak için bu yolda
ilerlemişler. Büyüklerimiz yoğun gayretleri sonucunda Afganistanda Doğu Türkistan
Muhacirler Derneği adında bir dernek kurmuşlar. Afganistan küçük bir ülke olduğu için
bir taraftan Çin korkusuyla da beraber orada gayri resmi olarak başkan ve sekreter gibi üye
tayinleri yaparak böyle bir dernek açmaya karar vermişler. 1965 yılında Türkiye’ye gelince
1967’de Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti adı altında resmi bir dernek kurulmuş. Bu
dernekte 1980 e kadar büyüklerimiz faaliyetlerine devame etmiş. 1980 ihtilalinde dernekler
ve sivil toplum kuruluşlarının kapatılması sonucunda 1989’a kadar faaliyetlerimiz kesintiye
uğramış. Doğu Türkistan Gençler Birliği adı altında yeni bir dernek kurulmuş. Bu dernek
daha sonra Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği adını alarak genel merkezi
Kayseri’de olmak üzere açılmıştır. 1994 yılında derneğimiz tarafından Gökbayrak adı altında
bir dergi yayınlama kararı aldık ve 1994 yılından bu güne kadar bazen maddi sorunlar
yaşasakta iki ayda bir dergimizi çıkarmaya devam ediyoruz.

Derginizin içeriği hakkında bilgi verebilirmisiniz?

Makale türünde siyasi ve fikir dergisidir. Ağırlıklı olarak Doğu Türkistan’da yaşanan zulümü
anlatan bir dergidir. Doğu Türkistandaki yaşanan mezalimi yanlız Türkiye’ye değil aynı
zamanda dış ülkerdeki kardeşlerimize, bizlere sempatisi olanlara, bizlere sahip çıkmak
isteyenlere, orada olup biteni bilmeyenlere Doğu Türkistanda yaşanan zulüm ve Çin’in
baskılarını anlatan bir dergi çıkarmaya çalışıyoruz. Yaptığımız davanın en azından yazılı
olarak kamuoyuna ulaşmasını sağlamak istedik. Keşke imkan olsada günlük gazeteler
çıkarabilsek televizyon programları yapabilsek ama imkanlar yeterince el vermiyor bu
isteklerimizi gerçekleştirmeye. Dergimizin 108.sayısını okurlarımızla paylaştık. Bu dergimiz
23 ülkeye, bunun dışında 95 ülkenin büyük elçiliklerine, Türkiye’de 81 ildeki milli halk
kütüphanelerine, valiliklere ve belediyelere gidiyor. 650 civarı abonemiz var ve 3000 tirajımız
oluyor.
Yeterli okuyucuya sahip olduğunuzu düşünüyormusunuz?

3000 tirajımız var ama yeterli okuyucu kitlesine ulaşmış değiliz. Bazılarının insanların
ilgisini çekiyor. Görüp abone olmak isteyenler oluyor. Onun dışında zaten Türk milletinde
okuma alışkanlığı olmayınca beklentilerde beklenenin altında kalmış oluyor. Dergimiz
magazin dergisi olsaydı belki insanlara daha farklı gelebilirdi ama magazin dergisi nitelikleri
taşımadığı için insanların ilgisini çekmiyor. İnsanlarda orada yaşanan çileyle ilgili merakı olsa
yine daha somut şeyler olabilir ama maalesef o da olmuyor. 5 temmuz olaylarında yaşanan
vahşetten sonra yaklaşık 150 civarı insan abone oldu. Çünkü o zaman Doğu Türkistan neresi
diye bilen yoktu neler çektiklerini gören yoktu. Okumamış araştırmamış hiçbir birikimi
olmayan insanlar vardı. Şimdi bırakın ilkokul öğrencilerini Lise mezunu bir insan bile
Türkistan dediğimiz zaman neresi diyor. Araştırıp bakmıyor. Atalarımız ecdadımız hangı
topraklardan gelmiş? diye. Ama 5 temmuzdan sonra yönelim ve ilginin eskiye oranla arttığın
söyleyebilirim.
Derginiz için yeterli desteği görüyormusunuz? Etkinlikler yapıyormusunuz?
Maddi gelir sağlamak amacıyla yaptığımız etkinlikler olmuyor. Genel bir yardım da
alamıyoruz. Yeterli gelir ve desteğimiz yok. Önceden reklamlar alıyorduk. Onlar maliyeti
nerdeyse yarılıyordu. Ama bizim dergimiz iki ayda bir çıktığı için pek reklam veren yerler
olmuyor. Ama yinede destek olmak için reklam verenler oluyor. Kısacası öyle yüksek ilgi ve
destek gördüğümüz söylenemez.


Kayseri’de dergicilik üzerine neler söylemek istersiniz?

Öncelikle Erciyes gibi sponsoru olan iyi dergiler var. Fakat bizim sponsorumuz maalesef
olmuyor. Bu dergicilik işinde ya sponsorun olacak ya da işte maddi kaynağın olacak. Her
ikisininde birleştiği yol para oluyor. Bizim maddi bir kaynağımız yok. Belirli olarak gelen
bir yardım yok. Eskiden devlet tarafından derneklere ayrılan bir bütçe oluyormuş. Fakat
şuan böyle bir yardım da olmuyor. Belirli bir kaynağımız olsa bu dergiyi zorlanmadan rahat
bir şekilde çıkarabiliriz. O zaman belki iki ayda bir değilde ayda bir çıkarılırdı. Şuda var
bir yazara makale yaz diyosun bize para talebinde bulunuyor. Biraz etiketli bir yazardan bu
istekte bulunsan yüksek paralar istiyor. Artık bizde eşe dosta yazdırarak onların düşüncelerini
yansıtan yazıları kullanarak dergimizi çıkarmaya devam ediyoruz.

                               Kayserinin Yeşilhisar İlçesi
Okurların yeterli bilgi ve birikime sahip olduğunu düşünüyormusunuz?

Maalesef yeterli birikime sahip değiller. Şehir olarak da kapalı bir toplum Kayseri. Üstüne
birde okumaya yönelik ilgisizlik olunca ilgi az oluyor. Ancak anlatırsan dinlemeye
çalışıyorlar. Çorum Amasya Ankara gibi şehirlere gitme fırsatımız oldu.Genel başkanımızla
konferanslara katıldık. Oradakilerin Doğu Türkistan davasına bakış açısıyla, Kayserinin bu
davaya bakış açısı arasında dağlar kadar fark olduğunu gördük.Biz onların arasında olmamıza
rağmen onların yeterli ilgisini göremiyoruz ama bu şekilde gittiğimiz diğer illerde bu ilgi ve
alaka bizim hoşumuza gidiyor. Kayseri’ye yerleşeli yaklaşık 48 yıl olmuştur. Ama hala tam
olarak bu davayı anlatamadık.
Dünya’nın Çin zulmüne karşı tepkisini nasıl buluyorsunuz?

63 yıldır Kızıl Çin sınırları ihlal ederek, fiili bir işgal gerçekleştirip asimilasyonu sistematik
bir şekilde çok acımasızca uyguluyor. Doğu Türkistan topraklarının yeraltı zenginliğinin Çin
işgal yönetiminin iştahını kabartıyor. Doğu Türkistan'ın işgal edilmesi ve bugün yaşanan
baskının ve katliamın temel sebebi yer altı kaynaklarının zenginliğidir. Doğu Türkistan'ın
İslami kimliğidir. Özellikle Urumçi olaylarının ardindan Müslümanlara yönelik baskının
daha da arttı. Doğu Türkistan ile haberleşme olanaklarının Çin tarafından kesiliyor. Doğu
Türkistanlılara yönelik katliamları örtbas etmek amacıyla olayları gizleme yoluna gidiyor.

Hükümetinin Türkmen vatandaşlara yeterli desteği gösterdiğini düşünüyormusunuz?

Hükümet bizim derdimizi davamızı çektiklerimizi biliyor. Fakat devletler arası ilişkiler
nedeniyle bazen suskun kalıyorlar. 5 temmuz 2009 olaylarında hiçbir ülkenin sesini
çıkarmadığı olaylara sayın başbakanımız sessiz kalmayarak bu insanlık ayıbını tüm Dünya’ya
açıkladı. Bu bir katliamdır demiş ve uluslararası komisyonlara taşıyacağını söylemiştir.
Zaman zaman başkanımız bakanlar ve vekillerle görüşüyor. Ama yeterli desteği onlardan
göremiyoruz. Tamam ilgileneceğiz deniliyor fakat devamı bir türlü getirilmiyor.

Hükümetten beklentileriniz var mı? Halkın istekleri neler?

Hükümetten bir beklentileri olmuyor aslında. Siyasilere pek güvenemedikleri için diyorlar ki
ne kadar söylersek söyleyelim onlarda ne kadar tamam derlerse desinler bu iş söylenildiği gibi
gitmeyecek diyorlar.

Kayseri’li halkın size bakış açısı ve yaklaşımları nasıl?

Şuana kadar olumsuz hiçbir şeyle karşılaşmadık. Kayseri halkı çok samimi insanlar. Belki
başka bir şehre gitseydik bu kadar rahat olamayabilirdik. Bu şehre geldiğimiz zaman Kayseri
halkı ellerinden geldiği kadar bizlere yardımcı oldular. Evlerinde misafir ettiler. Şuan
yapılan bu evlerden önce 6 ay kadar otellerde kaldık. Ramazan döneminde yine bayramlarda
herkesten allah razı olsun bizlere yardımcı oldular. Ellerinden gelen misafirperverliği her
zaman bize gösterdiler.

Son olarak Kayseri halkına neler söylemek istersiniz?
Doğu Türkistan’a ilgisi olan Kayseri’li hemşerilerimizin dergimizin devam edebilmesi ve
davamızın duyurulabilmesi için katkılarını esirgememelerini bize destek olmalarını istiyoruz.



              KAYSERİ DENİZ POSTASI
           GAZETESİNDE YAYINLANDI

                                                    RÖPORTAJ FERHAT ERGÜL
                                                HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder