30 Ekim 2013 Çarşamba

KAYSERİ STRATEJİ DERNEĞİ BAŞKANI AVUKAT MUSTAFA' İLHAN LA RÖPORTAJ






 
                                                         



                     BİR İLÇENİN KALKINMASINI SAĞLAYIP
    SAĞLAYAMAMASI ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERE BAĞLIDIR
      
              
         Mustafa Bey  bize kendinizi tanıtırmısınız?

          Kayseri merkezde  serbest avukatlık yapıyorum. Kayseri
   Kocasinan Yemliha Kasabası doğumluyum. 6 yılı Almanya’da olmak üzere 25 yıl sınıf öğretmenliği        yaptıktan sonra emekli oldum. Şu anda kısa adı  KASDER olan Kayseri Strateji Derneği yönetim    kurulu başkanıyım.   .   

        Kalkınmasını sağlayamamış ilçelerde belediyenin anlamı nedir?
  
        Bir ilçenin kalkınmasını sağlayıp sağlayamaması çeşitli faktörlere bağlıdır. İlçenin
 şehirler arası yollara yakın olması, endüstri merkezlerine yakınlığı, geleneksel el sanatları, Turizm    potansiyelinin olup olmaması v,s, şeklinde onlarca neden sayılabilir. Bu faktörlerden birisi de ilçenin  belediyesinin kalkınmaya katkısının olup olmamasıdır.
  
Bu duruma iki örnek verebiliriz. Bunlardan birisini hepimiz biliyoruz. Kayseri
Büyükşehir Belediyesi bütçesinde para olmamasına rağmen imkânlar yaratıp Kayseri Kadir Has stadını yapması olayıdır. Kayseri Belediye bütçelerinin ¼ merkizi idareden, ¼ ü bağışlardan, ¼ ü arsa satışlarından ¼ ü ise vergi ve diğer gelirlerden oluşmaktadır. Eğer merkezi bütçeden gelen para ile hizmet yapılması düşünülse idi Kayseri’deki hizmetlerin yarısı bile yapılamazdı.


        İkincisi ise Almanya’dan örnek vermek gerekirse Almanya’da belediyelerin ilçenin kalkınması için önceden belirlenen alanlara bizdeki organize sanayi benzeri alanlar oluşturup sonrasında özel sektörün yatırım yapması için teşvik edilmektedir.
      Ancak gerek belediye personeli araç gereci gerekse bütçesi ile kalkınmaya direk bir katkı yapmamaktadır. Hatta o belediye sınırları içerisindeki kalkınmışlık belediyenin hizmetlerinin verimliliği için itici güç olmaktadır. Belediye kalkınmayı değil kalkınma belediyeyi teşvik etmekte hizmetlerinin artırılıp artırılamamasına sebep olmaktadır.

Buradan şu sonuç çıkmaktadır. İlçe kalkınamamışsa belediye itici güç olabildiği gibi ,
kanunda kitapta yazılanı dahi yapamayan asli görevi olan alt yapı hizmetleri imar ,ulaşım v.s. dışına çıkamayarak kalkınmaya katkı yapamamaktadır.


       Kalkınmasını sağlayamamış ilçelerde biz ‘Belediye başkanlarına ‘ nasıl bir yetki verdiğimizin bilgisine sahipmiyiz?

       Seçimle gelen belediye başkanları kendi vizyonları ile katkı sağlayabilecek eğitim
seviyesi, liderlik v.s. özellikleri varsa kalkınmaya katkıda bulunabilmektedir. Bizler seçtiğimiz ve seçeceğimiz belediye başkanlarına vereceğimiz yetki ile ilçenin alt yapısı ,imar,ulaşım v.s. kanunla sayılan görevleri  dışında ilçenin kalkınması için projeler üretmek , alt yapısını yapıp hazırlamak gibi görevleri de vermekteyiz.
      Kayserimizde Türkiye’de ilk olan Belsin semti gibi toplu konut projeleri ile sadece ikamet değil işgücü ve kalkınmada birlikte gelmektedir. İncesu’ya yapılan TOKİ konutları ilçenin kalkınmasına büyük katkılar sağlamaktadır. O halde Belediye Başkanlarını seçerken vizyonlu ufku açık kimseler olmasına dikkat edilmelidir.

      Belediye bünyesinde ‘İş Kur Hizmet Noktasının ‘faaliyetine yönelik memnuniyet ve memnuniyetsizlik durumuna göre kamuoyu araştırmasının verilmesi gerekmezmi?

      Belediyelerde memnuniyet de memnuniyetsizlik araştırmalarının her hizmet için
 ayrı ayrı kamuoyu yoklaması yolu ile yapılması gerekmektedir. Ancak çoğunluğun kararlarına da saygı duymak gerekir. Ayrıca en büyük memnuniyet anketi seçimdir. Seçimlerde ülke politikaları yerine mahalli kalkınma projeleri, çalışmaları değerlendirilmeli, belediye başkanları ve ekibi partili değil bireysel aday olup ona göre değerlendirilmelidir.


      Belediye Büro Hizmetlerine’ İş Kur ‘adı altında yada değişik isimlerle alınan personelin
eğitim seviyesini önemsememe lüksüne ‘Belediye Başkanı’ sahipmidir?

      Belediyelerin başarısı çalışanlarının kariyeri ve başarısı ile doğru orantılıdır. Eğer
sadece maaş almak, gününü ve saatini doldurmak amacı ile çalışır, belediyenin hizmet kalitesini artırmak için gayret içinde olmazsa bu başarıyı engeller.

     Bilhassa seçim dönemi yaklaştığında oy avcılığı amacı ile belediyelere alınan çalışanların liyakatsiz olması sonrasındaki dönemde başarılı olabilecek belediye başkanlarının ayağına bağ olmaktadır. Belediye başkanları çalışanlarının kariyer ve liyakat sahibi olması için gayret göstermelidir.

   Dönem Değerlendirilmesinde ‘Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı, Encümen ve Meclis Üyelerinin ‘ değerlendirilmesinin yapılması gerekmezmi?

   Belediyelerde yöneticilerin çoğunluğu  devlet memuru statüsünde, meclis üyeleri ise
sorumluluğu olan ancak yetkisi olmayan kişilerdir. Yetkisi nasıl olmaz sorusunun cevabı pratik hayattaki uygulamadır.
  
    Meclis, Belediye başkan ve bürokratları tarafından hazırlanan projeleri çok kısa bir zaman aralığında onaylanma makamı haline gelmiştir. Dolayısıyla Meclis üyeleri ile ilgili dönem değerlendirilmesi yapmak için yetkilerinin artırılması gerekir. Başkan yardımcılarının başkanla birlikte değiştirilmesi istihdam açısında devlet memuru olan başkan yardımcılarının görevden alındığında nerede görevlendirileceği sorunu çıkar.

    Üstelik yapılan işlerdeki devamlılığı engelleyebilir. Kaldı ki başkan yardımcıları belediye başkanlarının performansı ile çalışır ya da çalışamaz. Hedef verilirse yerine getirir. Bu nedenle mevcut yapı ile bunlar hakkında dönem değerlendirilmesi yapılması haksızlıklara yol açabilir.

    Ancak Encümen için dönem değerlendirilmesi yapılması gerektiği kanaatindeyim. Encümenin yapısı da yapacağı görevle orantılı olarak liyakat ve kariyer sahibi olması gerekir. Dönem değerlendirilmesi fikri iyi düşünülmüş ancak yerel yöneticilerin görev ve yetkilerinde reform yapılmadıkça sorumlu tutulmaları haksızlık olur.

   Belediye Başkanları ilçesindeki eğitim seviyesi olan (üniversite mezunları) gençleri önemsememekle, kuruma ilçesindeki eğitim seviyesi olan gençlere ve ailelerinin psikolojisine zarar vermiyormu?   Bu aynı zamanda bir ‘İnsan Hakları İhlali değilmidir’?

Hizmet etmek için kişinin bireysel becerileri çok önemlidir. Bu kişinin o ilçeden
olması gerektiği bence ikinci derecede önemlidir. O ilçeden kişilerin ailelerinin haklarından çok hizmetin kalitesi önemlidir. Aynı
seviyede olduğu düşünülüyorsa o ilçe çocuğunun tercihi tabiki öncelikli olmalıdır’ İnsan Hakları İhlali’olması için liyakatsiz yabancının liyakatli ilçe gencine yada  liyakatsiz ilçe gencinin liyakatli tercih edilmesi ile oluşur. Esas kriter liyakattir.

      Dönem değerlendirilmesi yapılırken bizler görmek istediklerimizi göremedik diye ‘Başarısız Dönem demek ‘ yerine  konunun analizini uzmanların yapması gerekmezmi?

       Demokrasi çoğunluk tarafından tasvip edilmek ve seçilmek ile mümkündür. Başarısız
olan bir dönem de halk tarafından tasvip ediliyorsa yapacak bir şey yoktur.  Aday olacak başkan adayları profesyonel uzmanlara rapor hazırlatıp başarısız olduğunu düşündüğü kişilerin aleyhine kullanabilir. Bu yolla seçmen kitlesinin ufkunu ve kendine de belediye başkanlığının yolunu açar.


   Merkez İlçe olmak konusunda bize ayrıntılı bilgi verirmisiniz?

   Merkez İlçe olmak elbette başta söylenen kalkınma için bir fırsattır. İller planlama
yaparken tüm ilçelerden oy alabilmek için o ilçelerin de kalkınması için projeler üretmek zorunda kalacaklardır .
    Bilhassa büyükşehir bütçelerinin %10 unun ilçelere ayırmak zorunda olması dolayısıyla hizmetlerin daha da artacağı kanaatindeyim. İlçe belediyelerinin fonksiyonu, belirleyiciliğinin azaldığı doğrudur. Ancak kalkınma için topyekün projeler üretme, bütçe ayırma, ufuk , kaliteli ve vizyonlu eleman çalıştırma gibi konularda büyükşehirler daha avantajlı bulunmaktadır.  Kayseri’mizdeki 11 ilçenin merkez ilçe olması kalkınma açısından büyük bir fırsattır.


 Bu güzel röportaj  için çok teşekkür ederim.


Kayseri Strateji Derneği Başkanı olarak görüşlerimizi açıklama imkanı verdiğiniz için
biz de teşekkür ederiz.

RÖPORTAJ LEMAN ÖZDİLEK

       




                                                                                                  

2 yorum:

  1. Yeşilhisarımız adına son derece faydalı bir röportaj olmuş, özellikle ilçemizin eğitimli ve kalifiye gençlerinin öncelikli istihdamına dair olan bölüme sonuna kadar katılıyoruz.İlgili kişilerle beklentilerimizi ve sorunlarımızı yansıtan röportajlarınızın devamını diliyoruz.

    YanıtlaSil
  2. şu an yeşilhisarda tarımda kullanılan alet edevat türkiye standartlarının en üst sıralarında diyebilirim çiftçinin tek eksiği ilçemizin esnafınında aynı derdi olan düşük faizli veya teşvikli kredilerdir çevremizdeki ilçelerin kullandıgı kredinin abartmış olmayayım ama neredeyse yüzde birini kullanmıyor ne çiftçimiz nede esnafımız saygılar

    YanıtlaSil